Sigmund Freud’un bilinçdışını keşfinden sonra öğrencisi Carl Gustav Jung bilinçdışının çok daha kapsamlı bir teorisini ortaya koymuştur. Bu teori insanın kültürel yaratımlarının tamamının kendi psişik süreçlerinin bir izdüşümü olduğu savını da içermektedir. Buna göre insanın kişiliği eylemlerinden okunduğu gibi toplumun kültürel ürünleri de toplumun kolektif bilinci hakkında gözle görülen veriler sunmaktadır. Bunun yanında edebiyatta, sanatta ve mimaride bir yer bulan motif ve semboller ise o toplumun bilinçdışı hakkında görünenden fazlasını anlatabilmektedir. Bu nedenle Jung’un psişe teorisi yalnızca psikolojinin disipliner sınırlarıyla kısıtlı kalmamakta, edebiyattan sanata birçok alanda yankı bulabilmektedir.
Elinizdeki bu kitap Jung’un ve yakın takipçilerinin insan psişesini en yalın haliyle ortaya koyan ürünler olarak peri masallarının psişik süreçleri tamamıyla içerdiği iddiasına olan inançla kaleme alınmıştır. Yazar bu iddianın izini sürerek Anadolu Türk Peri Masallarında yer alan motif ve sembolleri Jungcu psikolojinin rehberliğinde yorumlamış ve ele aldığı masallardan yola çıkarak kolektif bilinçdışının arketipsel etkilerini ortaya koymaya çalışmıştır.