İki AdaKıbrıslı şair, güzel adam duyarlıklı insan Mehmet kansu en son bu kitabı imzaladı bana. Düzyazı, şiirler, İsmet Değirmenci´nin desen-metinleri üzerine yazılmış. Böylece iki ada oluşturulmuş. Şiirlerde desenleri, desenlerde şiirleri görmek olası. Kansu öyküden denemeye, birçok kitaba imzasını atmış. Bu son kitabıyla tam altı şiir kitabı var. Anlatımcı bir şiirden yana. Şiirde bütünlüğü en öne koyan bir anlayışta. Kıbrıs Türkçesi onda kendini daha kalın çizgilerle gösteriyor. Şiir için atan yüreğini he

hangi istasyona uğrasam yanlış makastayım hangi kavşağa varsam sola dönüş yok beni akşam gibi düşün sevdiğim kükürt dumanına teslim erzurum gibi beni diyarbakır gibi düşün sevdiğim cezalı bir şairin surlara asılması gibi ,ömrüme vurulan çentiklerle geçiyor ergenliğim her salı gözaltındayım her perşembe vukuat cuma karakol avluları beni müebbet aşık düşün sevdiğim

Bale Sanatçısı Feridun Ulusoy`un son yapıtı Hüzünle Dans, yazarın yaşamından çarpıcı kesitler sunan yaşam öyküsel bir roman. 60 yıl geriye giderek çocukluğundan başlayıp Türk kültüründeki yozlaşmayı , sanata duyulan sevgi ve ilginin giderek azalmasını , Türkiye`de Bale Sanatı`nın bugünkü durumunu gözler önüne seren Ulusoy`un romanı , belgesel niteliğinde bir yapıt ve belki de türünün ilk ve eşsiz bir örneği. Yazar yapıtını , sanatseverlerin olduğu kadar , her düzeydeki okurun da hoşlanabileceği biçimde , ir

"İn Turkish and many other languages one does not often come across a story teller who by using such few words can express the essence of a thought so effectively. With İlyas Halil there can be no question of rambling , long explanations , pretence or artificiality , no unnecessary ostentation. He has given such importance to the purity of the words that he stays away from imitation. He is a writer who does not know what babbling is."

Tahsin Nahid´in Piyesleri Pek az zaman evvel o kadar genç, o kadar şen bir san`atkar olarak tanıdığım bu temiz ruhlu arkadaşın ölümü bende hayretle dolu bir elem bıraktı. Tahsin Nahid öldü! denildiği zaman içimde sızlayan bir şey buna inanmamak istiyordu: Şimdi anlıyorum ki asıl ölüm dostlarımızın, sevdiklerimizin ölümüymüş çünkü, ancak bu suretle bir ölümün bütün acılarını içimizde duyabiliriz.

Şiir bir ruh göçüdür olup olmadık bir zaman ve bir ruh konaklaması bir yerde. Alır bir duyguyu satırlara götürür; yazar, çizer bir resim kor harflerden insan dünyasına, sonra onu yeniden göçürür satırlar taşıdığı sürece.

Halkbiliminin özümsenerek yaşatıldığı bir kültürel ortamda doğdum. babamın yöresel masallarıyla büyüdüm. Dağlarının, göllerinin efsanelerle özdeşleştiği yörenin büyülü ortamında kişiliğimi tamamladım.1960´lı yıllarda başladığım halkbilimi derlemelerim, bugüne kadar sürdü. Öğretmenliğimin ilk yıllarında (1965) Murgul Başköy´de yaptığım derlemelerim nedeniyle Ankara´da MEB´nın "Folklor Araştırmacısı" kursuna çağırıldım (1968). Bundan sonra daha da hızlanan çalışmalarım göz önüne alınarak, 1974 deki Başbakanlı

Yusuf Sağlam, titiz bir çalışma sonucu ayrıntılı, bilimsel birürün elde etmiş.Türk tiyatrosunda aralanması zor bir pencere açmış. Genelde araştırılmayan,yeterince bilinmeyen ya da görmezden gelinen konuları ortaya çıkarmış, incelemiş ve nesnel bakış açısıyla tiyatro dünyamıza az da olsa önemli bir katkı sağlamıştır.

"Yarım Kalan Aşk"Hamburg Edebiyat Atölyesi kurucularından ve aynı zamanda öğrencilerinden biri olan Hamburg`lu işhanımı Esma Arslan`ın ilk öykü kitabı , Öyküler çoğu zaman dramatik bazen de trajik , özgün ve farklı bir tarzda memleketten izlenimler , Hamburg`dan yansımalar , göçmenlerin hayatı , Almanya ve Almancıların dünyası arasında gidip gelinen bir eksende anlatılıyor. Yazar Esma Arslan çocukluğunun diliyle , sıkça kullanmasa dahi unutmaya gönlü elvermediği ana diliyle zorlu bir işe girişip başarılı bi

Ceviz içi hayallerimiz vardı.Kabuğumuzu kıramadan gitti hepsiNe tesadüf kiÇoğu da çürüktü.BizNe zamana ait olabildikNe de zamana karşı geldikBiz hep olmayacak şey yaptıkCeviz içi hayaller için yaşadık.