TürkiyeCumhuriyeti kurulurken Yahudiler, Rumlar ve Ermeniler, Lozan Antlaşması mucebinceAzınlık statüsü ile Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmuşlardır. Her Türkvatandaşı gibi hayatlarını devam ettirmektedirler. Bununla beraber TürkiyeCumhuriyeti, zaman zaman uluslararası alanda Gayrimüslimlerle ilgili konulardabazı sıkıntılara maruz kalmaktadır. Sıkıntıların kaynağını Osmanlı Devleti'ndenTürkiye Cumhuriyeti'ne geçişte muğlak bırakılan meseleler oluşturmaktadır. Bubakımdan günümüz problemlerine çözüm ararken

Yavru vatan olarak adlandırılan Kıbrıs adası 1915 sonrası Çanakkale'den getirilen Türk savaş esirlerine, Mondros Mütarekesi sonrasında Çukurova bölgesini işgal edecek Fransız üniformalı Ermenilerin yetiştirildiği Ermeni Doğu Lejyonu kamplarına acıdır ki ev sahipliği yapan, Milli Mücadele sürecinde sadece maddi yardımla yetinmeyip doğrudan Anadolu'ya geçerek Kuvayı Milliye saflarında savaşan Kıbrıs Türklerinin yaşadığı yerdir. Bir yandan Rumların ve Yunanların adayı Yunanlaştırma çabalarına karşı koymaya çal

Hiç kuşkusuz, Kurtuluş Savaşı'nın kazanılmasında istihbarat çalışmalarının da payı büyüktür. Bu, cephe­deki askerî mücadeleye psikolojik boyutta bir katkı sağlamış, savaşın askerî boyutunu psikolojik olarak da desteklemiştir. İngiliz Kemal lakaplı Ahmet Esat Tomruk (1892-93/ 1966) da savaşın söz konusu psikolojik boyutuna, İngi­liz ve Yunan ordularının içine sızarak, hizmet etmiş önemli casuslardan biridir. Bir başka deyişle, İngiliz Kemal olarak tanınan Ahmet Esat Tomruk, Yunan ve İngiliz gizli servisleri

Hayat olgusu, bizzat içinde yaşadığımız evrenin kategorisi içinde bulunduğumuz bir fenomenidir. Düşünen insanın, hayat ve kâinat içinde nerede ve bu olguların neresinde olduğunu bilmeden, idrak etmeden, kendisine yön çizmesi muhaldir. Bu bakımdan biz, bu çalışmamızda hayat olgusunu ve insanın hayat içindeki yerini tespiti amaçladık.

Kâinatın Sırları kitabımız, Kâinatın Yaratılışı adıyla İstanbul 1992de Marifet Yayınları tarafından yayınlanan kitabımız yeniden düzenlenmiş biçimidir. Kitapta ilkin çağdaş kozmogoni teorilerine bir bakış sergilendikten sonra, bu veriler karşısında, Kuran ışığında kâinatın yaratılışı ve sırları konusu yorumlamaya çalışılmıştır. Bu konuda Türkiye de yapılan çalışmalar, tüm bilimsel gelişmelere rağmen, iki elin parmakları sayısını bile geçmez. Çalışmanın kıymeti de bu açıdan takdirlerinize sunulmuştur.

Değişen savaş taktikleri, teknikleri ve teçhizatları, mali sıkıntılar, yıllar süren savaşlar nedeniyle yurttan uzak kalma, aile özlemi ve savaş meydanlarında ölüm kalım mücadelesi... Devlet-iAliyyeye yapılan hizmet karşılığında bir dirlik elde etme umudu veya dirliğini kaybetme korkusu... Elinizdeki kitap, tüm bu faktörlerin etkisinde 1530-1647 yılları arasındaki Ayntab Sancağı Timarlı Sipahilerini inceliyor. Onların dirlik elde etme süreçlerini, devletle ve halkla olan ilişkilerini arşiv belgelerine dayalı

Devletlerin coğrafi konumu tarih boyunca yaşanan olayların birinci derecede kaynağı olmuştur.Hiç şüphe yok ki bu durum komşuluk ilişkilerini etkilediği gibi dünya sayasetinin de yol haritasını çizmiştir.Anadolu toprakları,Balkanlar ve Avrupa bu bağlamda savaşların çokça yaşandığı yerler olmuştur.Elinizdeki eser Anadolu toprakları ile Balkanlar arasında yer alan üç devletin Türkiye,Yunanistan ve Yugoslavyanın güvenlik arzularından doğan ikili ilişkileri ve bunların sonucunda gerçekleştirilen Balkan Paktını a

Satranç oyunu bireylere birçok farklı özellikler kazandırabilir. - Kötü alışkanlıklar edinilmesine engel olur. - Süratli, doğru ve çabuk düşünebilmeye yardımcı olur, olaylara doğru yorumlarla yaklaşabilme yeteneklerini geliştirir. - Dikkatini tek konu üzerinde yoğunlaştırabilme alışkanlığı kazandırır. - Konulara karşı şüpheci yaklaşımı benimsetir, onları ezberci zihniyetten arındırır. - Mücadeleci bir ruh yapısına sahip olmanın gerekliliğini benimsetir. - Başarısızlıklar karşısında yılmamayı, başarı için da

Alparslan Türkeş, 20. yüzyılın yarı zamanında etkili olmuş ender liderlerdendir. Ülkemizde ikinci kurtuluş savaşı onun liderliğinde verilmiştir. Türklerin Türkiye'de yaşayanlardan ibaret olmadığı, nice Türk unsurlarının esaret altında yaşadığı onun liderliğindeki Ülkücü kadrolar tarafından halka sürekli hatırlatılmıştır.

Dinler Arası Diyalog düşüncesi son zamanlarda ülke gündeminde yerini almıştır. Konu çeşitli argümanlardan hareketle tartışılmaktadır. Dinler Arası Diyalog düşüncesi bir yandan insanlığın hoşgörü, barış ve huzura kavuşması adına iyi niyetli çalışma olarak tanımlanıp savunulurken diğer yandan Hıristiyan dünyasının diğer din mensuplarına yönelik yeni bir açılımı ve Hıristiyanlastırma politikasının bir parçası olarak değerlendirilmektedir. Bu birbirine zıt iki görüş, insanların zihinlerinin karışmasına sebep

Türklük, Türk kültürlülükle tanımlanır.Türkiye Cumhuriyetini kuran halk Türk milleti iken, bu kurucu halkın, milletin kültürü de Türk kültürüdür. Bu kültürün sahipliliğinde de varisliğinde de bu milletin halkı eşittirler. Türkiye Cumhuriyeti bir kültür ürünü iken, millî sınırlar dışındaki aynı kültürü paylaşan halklar da, yerel şartları itibariyle, Irakta,Azerbaycanda veya kültür coğrafyasının herhangi bir yerinde olurlarsa olsunlar, genel Türklüğün bir parçasıdırlar. Türk kültür coğrafyası Türk kültürlü ha

Anadolu Türk Kültür Coğrafyasında Erenler isimli bu kitapta yer alan çalışmalardan ise İnanç önderlerinin Halk Bilimi İtibariyle Önemi, Anadolu Halk Sufizminde Erenlerin Yeri ve Rolleri-I, Horasan Eri Olarak Bilinen Yatırlarla ilgili Halk İnançları ve Dinî Problemler, Diyanet İşleri Başkanlığı Arşivine Göre Horasan Eri Olarak Bilinen Anadolu Yatırları, Ahmet Yeseviden Hacı Bektaş Veliye Günümüzün Temel Mesesleri ve Horasan Erleri-II, Bektaşi Türbeleri-Diyanet işleri Başkanlığı Arşiv Kayıtlarına Göre, Anado

Türk Halk İnançlarında Beslenme isimli bu çalışmamız da benzeri çalışmalarımızda olduğu gibi büyük ölçüde evvelce verilmiş bildiriler ve armağan kitapları ile ilgili dergilerde yeralmış yazılarımızdan oluşmuştur. Bunlardan bir kısmına zaruri ilaveler yapılabilmiş ve diğer bir kısmına ise gerekli ön hazırlık yapılmış olmasına rağmen hazırlanılan yeni malzemenin eklenilmesi imkânı bulunamamıştır. tuz, ekmek,sarımsak, aşermek, su kısmen elma kısmen helva bunlardandır. Alandan monografi derlenirken ağırlık verd

Altaylardan Anadoluya İnanç Göçü, bölgeye, kuzey-güney istikametindeki inanç göçünü anlatan yazılardan oluşmuştur.Evvelce kitaba dönüştürülen bir kısım yazılarımızı Orta Asyadan Orta Doğuya İnanç Göçü başlığı altında toplamıştık. Bu yeni çalışmamızla da her iki yönden Anadolu Türk kültür coğrafyasında buluşan halk inançlarını ele almayı amaçladık. Böylece nice bin yıllık inanç katmanlaşmasının derinliklerine ulaşmak daha kolaylaşa bilecektir, diye düşünüyoruz. Bu katmanlaşma bölge dinlerine beşiklik yapacak

İnsan kimdir? Sorusuna genel geçer bir yanıt verilebilir mi? İnsan duyan, hisseden, inanan, düşünen, öznelerarası bağ ve bağlamda şekillenen bir varlıktır. Kadın ve erkeğin duygusal paylaşım alanına, aileye, aile öyküsüyle doğar. Var mıdır, yok mudur? Bir vardır, bir yok olur. Evvel zaman içinde, ahirzaman içinde. İnsan ne kadar büyüse de bilinçlilikte çocuktur. Öykülerle hep büyümek ister. Duygu seni seviyorum der,İnanç seni sevdiğimin bilgisi sende var der. Düşünce seni seviyorum çünki der Duygu özneler

Türk stratejisinin en büyük zaafı, hasmın ürettiği stratejilerle ne yapmak istediğini ve bu stratejilerin Türklüğe ve Türklere hangi noktada ne şekilde etki yapacağının hesaplayamamış olmasındadır. Daha önemlisi ecdat hangi haller karşısında hangi stratejileri üretti, günümüz itibariyle bunun anlamı nedir? Konusu gündemine almamış olmasıdır. Balkanlarda Türk stratejilerinin belirlenilmesi, Balkanlarda; ABD veİsrail öncelikli olmak üzere AB, RF, Arap stratejilerinin bilinmesi ile mümkündür.

Türk halk tefekküründe renk sadece ışığın veya güneş ışığının bir süzülmesi, yansıması olayı değildir. Güneşin doğup batış istikametine bağlı olarak yönler Gündoğan gün batan gibi isimler alıyorlar kuzey ve güney yönleri de buna göre adlandırılıyordu. Kuzey bu tefekkürde kara idi. Kara soğuktu. Batı ise al,kızıl,kırmızı idi ve sıcağı temsil ediyordu. Ak Deniz ve Kara Deniz bu anlayıştan hareketle adlandırılmışlardı. Bu durum Ak İdil ve Kara İdil, Ak Çay ve Kara Çay için de geçerli idi. Benzeri çok sayıda ö

Aristotelesçi anlayışa Onyedinci Yüzyıldan itibaren itirazlarını yüksek sesle dile getiren filozoflardan ve çağdaşlarından Leibnizi farklı kılan şey, geçmişe olan saygısının yeni bir mantık denemesine girişmesini engellememiş olmasıdır. O, bu denemelerinde mantığı matematik gibi kurmak isteyerek mantığa yepyeni bir yön verme gayretini gütmüştür. Onun bu gayretleri her ne kadar zamanında yayınlanmamış ve hatta uzun bir süre gizli kalmış olsa da, yine de o, kurmak istediği mantık sistemi ve bununla ilgili ola

Konuşmanın ve yazmanın hesabının sorulduğu dönemler sözün düştüğü, kirlendiği dönemlerdir. Herkesin iktidara eklemlendiği ve pay alma yarışına girdiği bir dönemde çizgisini değiştirmeden söz söylemek, onurlu bir tutum ve duruşun ifadesidir. Beden yıpransa bile ruhu diri tutan bu duruş, sadece bir siyasi anlayışı ve uygulamalarını eleştirmek değildir. Aynı zamanda tarihe dipnotu düşmektir.