Kilikia, antik anıtların günümüze çok sayıda ulaştığı bölgelerden biri olması bakımından araştırmacıların sürekli ilgi odağı olmuştur. Kilikia’nın dağlık kısmı, zor coğrafyası ve kayalık jeolojik yapısı ile dikkat çekicidir. Bu durum Dağlık Kilikia’nın tıpkı Phrygia, Lykia, Karia ve Paphlagonia gibi antik dönemde kaya mimarisinin gelişmiş örneklerinin yer aldığı bir bölge olmasını zorunlu kılmıştır. Dağlık Kilikia’nın ise özellikle Lamos (Limonlu) ve Kalykadnos (Göksu) Nehirleri arasındaki doğu bölü

Diplomatik ilişkilerin kurulmasında, süreklilik kazanmasında ve gelişiminde elçilik müessesesinin oldukça önemli bir yeri vardır. Öyle ki devletler arasındaki diplomatik ilişkiler, elçilikler vasıtasıyla kurulmakta; diplomatik ilişkilerin kesilmesinin sonucu olarak da elçilikler kapatılmaktadır. Peki diplomatik ilişkilerde son derece kritik bir role sahip olan elçilik müessesesinin tarihi kökeni nereye kadar uzanmaktadır? Biz de çalışmamızda bu sorunun cevabını çivi yazılı metinler ışığında bulmaya ç

Genovefa Hikayesi - Tanzimat Dönemi'nin Unutulmuş Klasiği - Karamanlı Türkçesiyle Kitap Açıklaması Türk edebiyatı tarihinin odak noktasını Arap harfli metinler oluşturduğundan Karamanlıca metinler uzun yıllar akademik ve popüler ilginin dışında kaldı. Bu konuya ilginin başlaması ancak 20. yüzyılın son çeyreğini bulur. Bu kitap dünyaca ünlü bir klasik olan Genovefa Hikâyesi'nin Karamanlıca ve Türkiye Türkçesine çevirisini içerdiğinden konuya ilgi duyan edebiyatsever her yaştan okuyucu kitlesine hitap e

Eril Kültür - Destan ve Hegemonik Erkeklik Kitap Açıklaması Türk destanları bağlamında hegemonik erkekliğin inşasını ve ataerkilliğin sözlü kültürle ilişkisini ele alan bu kitap, folklorun eleştirel erkeklik çalışmaları içerisindeki yerini belirlemeye çalışıyor. Anlatma geleneği ve bu geleneğin ürünü olan sözlü edebiyat mahsulleri; mitlerden masallara, destanlardan halk hikâyelerine hangi formda olursa olsun, ait oldukları toplumun dünya görüşünü yansıtır. Bu nedenle hegemonik erkekliği destanlar üzer

Sosyal Davranışçılık Üzerine - Seçilmiş Eserler 1896 - 1929 Kitap Açıklaması Amerikan pragmatizminin, sembolik etkileşim teorisinin öncüsü ve sosyal psikolojinin ve psikolojik davranışçılığın güçlü bir eleştirmeni olan George Herbert Mead, çalışmalarında en çok zihnin ve benliğin sosyal etkileşim ve deneyimlerden nasıl ortaya çıktığını kuramlaştırmakla uğraşmıştır. Konuşmalarımızın aynı zamanda önemli semboller içerdiğini savunan Mead için jestler ve dil, insanların tepkilerini ve düşüncelerini ölçmek

Belirginleşen Kamuoyu Kitap Açıklaması “Halkla ilişkiler danışmanlığının kamu vicdanı yaratmaya yazgılı olduğunu ve bu mesleğin, içinde yaşadığı topluma en yüksek faydalılıkla hizmet edeceğine inanmaktayım.” Edward L. Bernays Modern halkla ilişkiler çalışmalarının kurucusu kabul edilen Edward L. Bernays, danışmanlığını yürüttüğü Henry Ford, Thomas Edison, Herbert Hoover, Dwight Eisenhower, Thomas Wilson gibi önemli isimlerle ve zamanın en büyük şirketleri için gerçekleştirdiği birçok değerl

Korsanlıktan Sultanlığa - İshak, Oruç ve Hızır Reislerin Hayatı Kitap Açıklaması İshak, Oruç ve Hızır Reislerin Hayatı Korsanlıktan Sultanlığa, Batılılarca “Barbaros Kardeşler” namıyla tanınan İshak, Oruç ve Hızır Reis’in hayatını ve savaşlarını gerçeklere uygun olarak anlatan bir aşk ve macera romanı. İspanya Müslümanlarının 15. yüzyılın sonlarında uğradığı mezalimi tarafsız bir bakış açısıyla sergiliyor. (Tanıtım Bülteninden)

Zerdüştîlik, Antik Pers kökenli, dünyanın en eski tek tanrılı dinlerinden biridir. Yapılan araştırmalar Zerdüştîliğin Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslam'ın inanç sistemlerini etkilediğini göstermiştir. İranlı dini reformcu Zerdüşt (MÖ 7 - 6 yüzyıllar) geleneksel olarak dinin kurucusu olarak kabul edilir. Zerdüştîlik, “iyi düşünceler, iyi sözler ve iyi davranışlar” yoluyla yaşama fikri etrafında kurulmuştur. Zerdüşt, iyi ve kötüyü ahlakî temelde ayıran ilk insan olarak bilinir. Dinin tanrısı Ahura Mazda'nın d

Belçikali Hindolog ve Buddhist kültürü araştırmacısı Louis de La Valleé-Poussin'in kısa ve öz bir biçimde ifade ettigi gibi "Buddhizm bir disiplindir." Dolayısıyla özünde kültüre ait birçok unsuru barındırmaktadır. Buddhizm öncelikle; Brahmanizm'e karşı muhalif bir düşünce hareketi olarak algılanmış sonrasında dayandırıldığı fikir ve ögretilerle Hint’e ait bir felsefe olarak gelişerek nihayetinde, tarihsel süreçteki degişimi ve devinimi sebebiyle bir din olarak dünya kültür mirasi birikimindeki yerini almış

Rainer Maria Rilke Yeni Şiirler’in Elisabeth ve Karl von der Heydt’e adanan bu ilk bölümü 1902-1907 yılları arasında yazılmıştır. Sekreterliğini yaptığı heykeltıraş Auguste Rodin’den etkilenen Rilke bu dönemdeki şiirlerini bir resim veya heykele benzeyen somut bir ‘şey’ olarak yarattı ve çok yoğun, bütün ve hatta şeylerin kendileri oldukları savıyla Şey Şiirler (Dinggedicte) diye adlandırdı. Rilke, bu yeni şiir anlayışıyla modern edebiyatın en önemli şairlerinden biri olarak kabul edilmeye başlanmıştır. Bu

İnsanın yaşamı bir öyküdür. Yaşananlar sıradan değilse öyküden daha fazlasıdır. Bu kitap Cumhuriyet tarihinin en önemli kazanımlarından olan Türk Tarih Kurumunun Kütüphanesinde uzun yıllar yönetici olarak çalışmış Mihin Lugal’in yaşam öyküsünü içermektedir. Mihin Lugal, beş yaşında hiç tanımadığı bir ortama, Almanya’ya babası Prof. Dr. Necati Lugal’in yanına gönderilir. Dilini sonradan öğrendiği bu ülkede ilköğrenimini ve orta öğreniminin bir kısmını tamamlar. Çocukluk ve ilk gençlik yıllarını Almanya’da ed

Uzak Asya’dan Hindistan’a, Çin’den Japonya’ya, Eski Doğu’dan Eski Batı’ya, Avrupa’dan Afrika’ya, Hıristiyanlıktan Yahudiliğe ve İslam’a, Filipinler, Endonezya, Mikronezya gibi ada uygarlıklarından İnka, Aztek, Maya gibi Amerika uygarlıklarına kadar dünyanın çeşitli inançlarını imgesel bağlamda inceleyen Joseph Campbell, kitapta ayrıca bu imgelerin kültürel, edebi ve psikolojik yönlerini ele alıyor. Campbell, düşlerin mitlerle olan ilişkisiyle başlayarak mitolojileri okuryazar ile okuryazar olmayan halk gele

Türk dillerinin en eski sözlüğü olan Dîvânu Lugâti’t-Turk’ün ortaya çıkarılışından bu yana 100 yıldan fazla bir süre geçti. O günden bugüne çok mühim, çok yönlü incelemeler, çeviriler hazırlandı, yayımlandı. Bugünkü Türkçenin, bizim Türkçemizin ve bütün öteki Türkçelerin ana söz varlığını oluşturan Dîvânu Lugâti’t-Turk aynı zamanda Türk düşünce tarzının, hayat tarzının da örnek cümleler, atasözleri, şiir parçaları arasına serpiştirildiği bir hazinedir. Bu hazine üzerine genelde kitabın aslına uygun sıralanm

Bu çalışma Türkiye örneğinden hareketle şu sorulara eğilmektedir: * Modern siyasi kavramların, Batı dışı toplumların siyasi ve sosyal yapılarını değiştirmesi ne kadar mümkündür? * Modern siyasi düşüncenin ön gördüğü ahlaki düzeni benimsemek için bir “dinden uzaklaşma hikâyesi” zorunlu mudur? * Türkiye’nin demokrasi, eşitlik ve özgürlük kavramlarıyla ilişkisinde uluslararası dengelerin etkisi nedir? * Türkiye’nin siyasi modernleşmeyle ilişkisinde Türk dinî düşüncesinin yeri nedir? * Türk dinî düşüncesinin

Hint-Avrupa dil ailesinin üyesi olan eski yunanca çeşitli lehçelere ayrılan çok zengin bir antik dildir. Eski Yunan - Latin dilleri ve edebiyat öğrencileri, araştırmacılarının yanı sıra eskiçağ tarihi, klasik arkeoloji, Yunan - Latin Epigrafyası, antik felsefe, çağdaş yunanca bilim dallarında öğrenim görenler ve araştırma yapanlar için ayrıca hukuk, tıp eczacılık ve biyoloji gibi bilim dallarının terminolojisi açısından büyük önem taşıyan Eski Yunanca'nın öğrenilmesi ve kullanılmasında sözlüklerin özel bir

Elinizdeki cilt, Thales’ten Aristoteles’e altı kitaplık bir Yunan felsefesi tarihinin ilk kitabıdır. Cambridge Üniversitesi’nin ısmarlanan dizi W. K.C. Guthrie tarafından yaklaşık yirmi yılda tamamladı.Dizinin bu ilk kitabında, yazar gayet kapsamlı ama bir o kadar duru bir anlatımla Thales’ten başlayarak Miletos Okulu’nu ve ilk Pythagorasçılığı ele alıyor; Alkmaion ve Ksenophanes gibi -pek de ünlü olmayan- iki ilginç düşünüre değindikten sonra,en az ikisi kadar karanlık bir düşünürle sözü bağlıyor: Ephesosl

İspirto bağımlısı Hidayet, aşkına kavuşamamanın eleminden kokainle intihar eden Ruhi, esrarkeş Şevket ya da tek göz odasında içtiği son esrar sigaralarından sonra ölen, cesedi bulunduğunda ise yüzünün bir kısmının farelerce yendiği anlaşılan Hilmi, evinde, bir sandalyenin üzerinde ölü bulunan kokainman Haydar, sahip olduğu her şeyi kaybeden morfinman Afife Jale, eroine canını teslim eden Seyfi, sağlığından olan rakı bağımlısı Zülfikar yahut eroinman Sevim. İsmi geçen ve kaderleri birbirine benzeyen bu gibi

Thales’ten Aristoteles’e altı kitaplık bir Yunan felsefesi tarihinin altıncı kitabı Cambridge Üniversitesi’nin tarafından ısmarlanan diziyi W. K.C. Guthrie yaklaşık yirmi yılda tamamladı. Profesör Guthrie’nin büyük Yunan düşüncesi tarihinin VI. cilti ağırlıklı olarak Aristoteles’le ilgilidir. Guthrie bu kitapta insani sonuçlarının doğruluğu hakkında ne düşünülürse düşünülsün, Aristoteles’in şimdiye dek gelenekselleşmiş olandan daha iyi bir bakış yolunun varolduğunu göstermiştir. Elinizdeki kitapla altı c

Profesör Guthrie’nin büyük Yunan düşüncesi tarihinin IV. Cildi yalnızca Platon ile ilgilidir. Bununla birlikte Platon, o kadar üretken bir yazar, düşüncesinde o kadar derinden özgün ve sonra ki felsefe tarihi üzerinde o kadar muazzam bir etki yaptı ki, onu tek bir ciltle sınırlamak mümkün olmadı. Bu nedenle IV. Cilt, hayatına ve yazılarına genel bir giriş sunar ve felsefi gelişiminin (Cumhuriyet’e kadar ve dahil olmak üzere) “erken” ve “orta” dönemlerini kapsar. Elinizdeki kitapla ilk dört cilti yayımlan

Profesör Guthrie’nin büyük Yunan düşüncesi tarihinin V. cilti de Platon’la ilgilidir. Bununla birlikte Platon o kadar üretken bir yazar, düşüncesinde o kadar derinden özgün ve sonraki felsefe tarihi üzerinde o kadar muazzam bir etki yaptı ki, onu tek bir ciltle sınırlamak mümkün olmadı. Guthrie, V. Cilt’te Platon felsefesini incelemeye devam eder. Bu nedenle Guthrie, IV. Cilt’te, Platon’un hayatına ve yazılarına genel bir giriş sunarken V. Cilt Platon’un felsefi etkilerini inceler. Elinizdeki kitapla ilk