Ehli beyt serisinin üçüncü kitabı olan bu çalışmada yazar, Abbasiler döneminde Ehli beyt neslinin siyaset sahnesindeki etkinliği ve rolü üzerinde duruyor. Kitap üç bölümden oluşuyor. Birinci bölümün başlığı; Abbasilerin Kuruluş Sürecinde Ehli Beyt Kavramının Ve Ehli Beyt Neslinin Rolü. Bu bölümde Emeviler'in Ehli beyt nesline karşı sürdürdükleri siyaset ve Ehli beyt neslinin Emevi karşıtlığı içerisindeki rolü irdeleniyor. Bu dönemde Ehli beyt neslinin ileri gelenleri; Muhammed İbnü'l Hanefiyye, Ali b. Hüse

Bu eser, Hz. Peygamber (s.a.) dönemi ve kısmen sonrası devirlerde İslam toplumunun giyim-kuşam kültürü, giyilen elbiselerin biçimleri, süslenme adap ve ahkamı hakkında birinci elden daha sağlıklı bilgi elde etme ve tespitler yapabilme imkanını sunmaya çalışmaktadır. Hadisçiler konuyu daha kapsamlı düşündükleri için,bugün bizim kıyafet anlayışımız dışında görülebilecek pek çok meseleyi hatta evlerde kullanılan bir kısım başka malzemeyi de tanıma imkanını elde edecektir. Zira, bu çalışmada konuyla ilgili olar

İnsanlık tarihi kadar eski bir geçmişe sahip bulunan mülkiyet konusu, tarihin her döneminde aktüel değerini korumuştur. Bu açıdan sanayi devrimiyle başlayan ve tek tek ülkelere ve topyekun dünyaya birkaç büyük şirketin hakimiyet kurmasıyla sonuçlanan son iki asırda mülkiyet meselesi, bir yandan tür, diğer yandan da fonksiyon açısından yoğun tartışmalara konu olmuş, insanlık; biri bireye ve mutlak ferdi hürriyetlere dayalı kapitalist, diğeri ise toplumu ve devleti esas alan sosyalist iki akımla/sistemle tanı

... İslam devleti, taşradaki en küçük yerleşim biriminden en büyük şehrine ve başkentine kadar idari açıdan bir bütünlük içerisindeydi. Devlet başkanı zaman zaman başka bölgelere gitmek durumunda kalsa bile başkentte duruyor ve devleti buradan yönetiyordu.devletin diğer bölgelerini ise yerine tayin ettiği ve geniş yetkilerle donattığı idarecileri vasıtasıyla idare ediyordu. İslam devlet yönetiminde, taşradaki vilayetlerin idaresinde devlet başkanı adına görev yapan valiler, önemli bir konuma sahiptiler... İ

İlkten konulan genel ve sürekli hükmü (azimet) uygulama imkanının olmadığı ya da önemli ölçüde meşakkat ve zorluğa katlanmayı gerektirdiği durumlarda, kolaylıklar getirilmesi ve asli hükmün yerini alacak geçici istisnai hükümler belirlenmesi (ruhsat), ilahi bir kaynağa sahip bütün hukuk sistemlerinin değişmez kuralı olmuştur. Böylece uygulanmasında güçlük bulunan bir hükmün, daha hafif gelecek bir bedele dönüştürülmesi suretiyle nefislerin huzur ve sükunu temin edilmiş, kişilerin, herhangi bir yükümlülüğü t

Elinizdeki eser, birinci derecede, Rasulullah (s.a.)'ın hayat çizgisinin (siretinin), alimlerin genelde benimsediği iskeletini çözümleyip anlatmak ve araştırma alanını konunun tüm yönlerine yeterince yaymak amacıyla yazılmış araştırma mahsulü bir kitaptır... Bu araştırma siyer olaylarını, özellikle rivayetlerin çok, haberlerin yoğun ve ayrıntıların bol olduğu Medine dönemi olaylarını, boyutları belirlenmiş bölümler halinde ele almaktadır... (Arka Kapak) Yediveren Yayınları okurlarını çok özel bir eserle b

Tarih sahnesinde yer alan bütün dinlerde bir fenomen olarak karşımıza çıkan Mesih inancı, asırlarca insanların zihnini meşgul etmiş, hatta birçok toplumda dini duygulaıın sömürülmesine ve bazı kişilerin Mesih sıfatıyla ortaya çıkarak, kitleleri farklı amaçlarla kendi etrafında toplamasına sebep olmuştur. Yahudilik ve Hristiyanlık'ta inanç esasları içinde yer alan ve merkezi bir yer tutan Mesih tasavvuru, İslam geleneğinde de canlı bir biçimde yaşatılmıştır.

İslam tarihinde iktidar mücadelesi denildiği zaman akla gelen olay, Hz. Ali ile Muaviye arasındaki mücadele ve savaşlardır. Nedense ilk halife seçiminde ashab arasındaki yeni halifeyi belirleme çabası bir iktidar mücadelesi olarak algılanmamıştır. Ancak Müslümanlar arasındaki iktidar mücadelesi, iktidarın boşaldığı ilk andan, yani Hz. Peygamber'in vefatının hemen ardından başlamıştır. Zira Hz. Peygamber'in vefatının ardından iktidarın yeni sahibini tespit etmek için ortaya çıkan arayışlar, çabalar ve faali

Elinizdeki derleme, herhangi bir hukuk sistemi ya da düzeni için vazgeçilmez değere ve öneme sahip iki kavramı öne çıkarmaktadır: Makasıd ve ictihad. Gelişen ve değişen toplumsal şartlara koşut olarak hukukun canlılığını koruyarak gelişmesi ictihada; bu canlı gelişimin kanun koyucunun/şariin muradı istikametinde olması makasıda riayete bağlıdır. Bu açıdan makasıd ve ictihad, biri diğerinden ayrılmayacak ölçüde birbirini gerektiren bir gerçekliği deyimlemekte; somut hukuki olay veya işlemin yaşandığı bağlamd

Kur'an Sosyolojisi Üzerine Denemeler başlığını taşıyan bu eser, Mehmet Bayyiğit editörlüğünde beş yazarın kaleminden çıkmış- Mehmet Bayyiğit, Metin Doğan, Celalettin Çelik, Mustafa Tekin, Ejder Okumuş- bir atölye çalışması. Ülkemizde Kur'an Sosyolojisi üzerine yapılmış ilk çalışmalardan birisi olan bu eser, kendisinden sonra bu alanda yapılacak çalışmalar için yol göstermeye aday önemli bir deneme. Kitap şu makalelerden oluşmaktadır: Sosyolojinin Din Serüveni ve İslam / Mehmet Bayyiğit, Kur'an, Peygamber

"Hz. Peygamber döneminde herhangi bir siyasi anlamı olmayan Ehli Beyt kavramının dini anlamda özel bir konumunun olmadığı da bilinen bir gerçektir..." (Arka kapak) Allah'ın elçisi vefat ettikten hemen sonra baş gösteren Müslümanların halifesinin kim olacağı tartışması, Ehli Beyt kavramının siyaset sahnesine çıkmasına neden olmuştu. Sonraki dönemlerde özellikle Şia tarafından dillendirilen imamet Ehli Beyt'in hakkıdır ve Hz. Ali ve onun soyundan gelenler imametin varisleridir şeklindeki argüman İslam siyasi