Müslümanın Günlük Edepleri Kısa Özet "İlim öğrenmekteki gayen, bilgileri aktarmak değil, doğru hidayete vesile olmaksa; ne mutlu sana! Sen yürüdükçe, melekler sana kanat gerer. Sen gayret gösterdikçe, denizdeki balıklar bağışlanman için dua eder. Ama her şeyden önce bilmelisin ki; ilmin meyvesi olan hidayetin, bir başlangıcı, bir de sonu vardır; bir batını, bir de zahiri vardır. Başlangıcı sağlam olmadan, sonuna varılamaz; dışı tanınmadan, içinin özellikleri keşfedilemez." İmam-ı Gazali İslami ilimle

Elinizdeki bu kitap, küçük yaşından akli ve nakli ilimlere başlayan, hadis alimlerinin saygınlığını kazanan, züht hayatı yaşayan, ilhama mazhar olan, zamanının büyük sofilerinin sohbetlerine katılan, tasavvuf, ahlak, keam, hadis, tefsir, mezhepler tarihi ve dil ilimleri gibi çok değişik konularda eserler yazan İslam tarihinin güzide alimlerinden biri olan Hakim et-Tirmizi’ninNevadiru’l-usul fi ma’rifetiehadiysi’r-Resul eseridir. Hakim et-Tirmizi bu eserde müminin hayatına yol gösterek, ışık tutacak riv

Elinizdeki bu eser, tasavvuf tarihinde önemli bir yere sahip şahsiyetlerden HakimTirmizi ismiyle meşhur Şeyh Ebu Abdullah Hasen b. Tirmîzî’ye ait (v.320/932)Hatmü’l-Evliya/Son Veli kitabından önemli görülen bölümlerinin tercümesidir. Eserde velilik, nübüvvet, ahir zamanda gelecek son veli gibi konular ele alınmıştır. Velilik makamının tehlikelerinden bahsedilmiştir. Eser okunurken temelde şu ilke göz ardı edilmemelidir:‘Tatmayan, bilemez.’

Elinizdeki bu eser, tasavvuf tarihinde önemli bir yere sahip şahsiyetlerden birisi olan Hakim Tirmizi ismiyle meşhur Şeyh Ebu Abdullah Hasen b. Tirmîzî’ye ait (v.320/932) iki kıymetli risaleyi ihtiva etmektedir. Eserin ilk kısmında, bir sufinin seyr-ü sülük vazifesi esnasında yaşayacağı tecrübeler, uzlet ve halvet edebleri ve burada karşılaşacağı durumlara dair önemli tavsiyeler içeren “Keyfiyetü’s-Sülük ilâ Rabbi’l-Alemîn” adlı risaleyi göreceksiniz.Eserin ikinci kısmında, tasavvuf yolunda ilerlemeyi

Elinizdeki eser; tasavvuf, ahlâk, kelâm, hadis, tefsir, mezhepler tarihi ve dil ilimleri gibi değişik konularda eserler yazan büyük mutasavvıf Ebu AbdillahHakim et- Tirmizi’nin (H. 320) el-Hac ve Esraruhu eserinin tercümesidir. Müellif eserinde hac yolculuğunun sırlarını, hacın manasını, Kâbe’nin inşa ediliş serüvenini, hac günlerinin faziletini, haccın kısımlarını, zahiri ve batıni haccı, avamın ve seçkin kulların haccını, mikat yerinden başlayarak, ihram, tavaf, remel, say,şeytan taşlama, kurban gibi

Elinizdeki bu eser, tasavvuf tarihinde önemli bir yere sahip şahsiyetlerden birisi olan HakimTirmizi ismiyle meşhur Şeyh Ebu Abdullah Hasen b. Tirmîzî’ye ait olan (v.320/932) Riyazetü’n-Nefs kitabı ve onun çeşitli kitaplarındaki önemli beyanlarından oluşmaktadır.HakimTirmizi eserde, nefisle mücadele, nefsi riyazet, Allah’ın kullarına çağrısı, kibir, nefret, öfke hallerinden, Allah’a sığınmak gerektiğinden ve peygamberin mü’minler için rahmet oluşundan bahsetmektedir.

İblis, Ademaleyhisselama secde edilmesi istendiğinde buna karşılık kendi hammaddesine bakıp kendine üstün görerek ve cevherine itibar ederek kendince delil getirme cürreti gösterdiğinde şöyle dedi: “Beni ateşten yarattın.” Ateş nurdandır. Onu ise topraktan yarattın. Toprak karanlıktandır. Nur sonsuza kadar karanlığa üstündür. Ancak iblis burada şuna dikkat etmedi: Toprak, çamurdandır. Çamur, sudandır. Su ise her şeyin hayat kaynağıdır ve ateşi söndürür. İşte bu çıkarım onun yaptığı akıl yürütmenin tam

Nefis terbiyesi dünya ve ahiret saadetinin anahtarıdır. Çünkü yakini bir iman tertemiz bir kalp ve arınmış bir ruh gerektirir. Bu hakikate binaen manevi yolların öncüleri bir taraftan talebe ve müritlerini manevi olarak irşat ederlerken, bir taraftan da nesiller boyu okunacak ve insanlara ışık olacak eserler kaleme almayı ihmal etmemişlerdir.Büyük mutasavvıf HakimTirmizi (H. 320) de bu amaçla Edebü’n-Nefs eserini yazmış, kitabında kalbin hususiyetlerini, onu arındırırken dikkat edilmesi gereken hususl

Elinizdeki bu eser, tasavvuf tarihinde önemli bir yere sahip şahsiyetlerden Hakim Tirmizi ismiyle meşhur Şeyh Ebu Abdullah Hasen b. Tirmîzî’ye ait (v.320/932) Beyanü'l fark beyne's-sadri ve'l kalb ve'l-fuad ve'l-lüb adlı kitabının tercümesidir. Müellif eserinde kalp, sadır, fuad ve lübb kelimelerinin izahından birbirinden ayrıldığı noktalardan bahsetmiştir. Kalbin makamlarına değinilmiş ve aşamalar örneklerle süslenerek anlatılmıştır. Eserde betimleyici bir üslup kullanmış çokça ayet ve hadise

Elinizdeki bu eser, tasavvuf tarihinde önemli bir yere sahip şahsiyetlerden birisi olan HakimTirmizi ismiyle meşhur Şeyh Ebu Abdullah Hasen b. Tirmîzî’ye ait olan (v.320/932) Edebü’n-Nefs adlı eserinin tercümesidir.HakimTirmizi eserde, nefsin hallerinden, kalbin hallerinden, Allah’ın kalplerine nur verdiklerinin hallerinden, gönül dünyasıyla kaleme teslim olmuşlardan, yakini iman ile dosdoğru yürüyenlerden, kalbi temizlemenin reçetelerinden bahsetmektedir.

Elinizdeki bu eser, tasavvuf tarihinde önemli bir yere sahip şahsiyetlerden birisi olan HakimTirmizi ismiyle meşhur Şeyh Ebu Abdullah Hasen b. Tirmîzî’ye ait olan (v.320/932) es-Salât ve makasi+dühâ adlı eserinin bir kısmının tercümesidir.HakimTirmizi eserde, namazın ibadetler arasındaki konumu, değeri; sıddıkların namazı, namaz hakkındaki ayetlerden, namazdaki fiillerin, hareketlerin anlamlarından bahsetmektedir. Çalışmamız bu eserin Kalbin Sıfatları, Yakini imanın vasıfları, Nefisle mücadele ve İlah

İki göz vardır ki, cehennem ateşi onlara dokunmaz: Allah korkusundan ağlayan göz, bir de gecesini Allah yolunda, nöbet tutarak geçiren göz. Hiçbiriniz kendisi için istediğini (mü'min) kardeşi için istemedikçe (gerçek) iman etmiş olamaz Müslüman Müslümancın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu (düşmanına) teslim etmez. Kim, (mümin) kardeşinin bir ihtiyacını giderirse Allah da onun bir ihtiyacını giderir. Kim Müslümancı bir sıkıntıdan kurtarırsa, bu sebeple Allah da onu kıyamet günü sıkıntılarının birinden kurtarır

İki göz vardır ki, cehennem ateşi onlara dokunmaz: Allah korkusundan ağlayan göz, bir de gecesini Allah yolunda, nöbet tutarak geçiren göz. Hiçbiriniz kendisi için istediğini (mü'min) kardeşi için istemedikçe (gerçek) iman etmiş olamaz Müslüman Müslümancın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu (düşmanına) teslim etmez. Kim, (mümin) kardeşinin bir ihtiyacını giderirse Allah da onun bir ihtiyacını giderir. Kim Müslümancı bir sıkıntıdan kurtarırsa, bu sebeple Allah da onu kıyamet günü sıkıntılarının birinden kur

İki göz vardır ki, cehennem ateşi onlara dokunmaz: Allah korkusundan ağlayan göz, bir de gecesini Allah yolunda, nöbet tutarak geçiren göz. Hiçbiriniz kendisi için istediğini (mü'min) kardeşi için istemedikçe (gerçek) iman etmiş olamaz Müslüman Müslümancın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu (düşmanına) teslim etmez. Kim, (mümin) kardeşinin bir ihtiyacını giderirse Allah da onun bir ihtiyacını giderir. Kim Müslümancı bir sıkıntıdan kurtarırsa, bu sebeple Allah da onu kıyamet günü sıkıntılarının birinden kur

İki göz vardır ki, cehennem ateşi onlara dokunmaz: Allah korkusundan ağlayan göz, bir de gecesini Allah yolunda, nöbet tutarak geçiren göz. Hiçbiriniz kendisi için istediğini (mü'min) kardeşi için istemedikçe (gerçek) iman etmiş olamaz Müslüman Müslümancın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu (düşmanına) teslim etmez. Kim, (mümin) kardeşinin bir ihtiyacını giderirse Allah da onun bir ihtiyacını giderir. Kim Müslümancı bir sıkıntıdan kurtarırsa, bu sebeple Allah da onu kıyamet günü sıkıntılarının birinden kur

İki göz vardır ki, cehennem ateşi onlara dokunmaz: Allah korkusundan ağlayan göz, bir de gecesini Allah yolunda, nöbet tutarak geçiren göz. Hiçbiriniz kendisi için istediğini (mü'min) kardeşi için istemedikçe (gerçek) iman etmiş olamaz Müslüman Müslümancın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu (düşmanına) teslim etmez. Kim, (mümin) kardeşinin bir ihtiyacını giderirse Allah da onun bir ihtiyacını giderir. Kim Müslümancı bir sıkıntıdan kurtarırsa, bu sebeple Allah da onu kıyamet günü sıkıntılarının birinden kur

İki göz vardır ki, cehennem ateşi onlara dokunmaz: Allah korkusundan ağlayan göz, bir de gecesini Allah yolunda, nöbet tutarak geçiren göz. Hiçbiriniz kendisi için istediğini (mü'min) kardeşi için istemedikçe (gerçek) iman etmiş olamaz Müslüman Müslümancın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu (düşmanına) teslim etmez. Kim, (mümin) kardeşinin bir ihtiyacını giderirse Allah da onun bir ihtiyacını giderir. Kim Müslümancı bir sıkıntıdan kurtarırsa, bu sebeple Allah da onu kıyamet günü sıkıntılarının birinden kur

İki göz vardır ki, cehennem ateşi onlara dokunmaz: Allah korkusundan ağlayan göz, bir de gecesini Allah yolunda, nöbet tutarak geçiren göz. Hiçbiriniz kendisi için istediğini (mü'min) kardeşi için istemedikçe (gerçek) iman etmiş olamaz Müslüman Müslümancın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu (düşmanına) teslim etmez. Kim, (mümin) kardeşinin bir ihtiyacını giderirse Allah da onun bir ihtiyacını giderir. Kim Müslümancı bir sıkıntıdan kurtarırsa, bu sebeple Allah da onu kıyamet günü sıkıntılarının birinden kur