İbn Kayyim el-Cevziyye bu eserde ruh ile alakalı akla gelebilecek tüm meseleleri ele almış ve yirmi bir başlık altında toplamıştır. Doğumdan ölüme, ölümden sonraki hayatta ruhun durumunu bizlere ayetler, hadisler bağlamında izah etmiştir. Nefis, hayat, kabir alemi gibi ruh ile alakalı meseleler hakkında bizleri aydınlatmıştır. Eserin muhtasarı olarak sunduğumuz bu çalışmanın günahlarımıza kefaret, rızasını kazanmaya sebep olmasını Rabbimizden niyaz eder, hem kendi nefsimizde hem de inanan kardeşlerim

İbn Kayyim el-Cevziyye bu eserde ilk olarak şifanın kaynağının Allah azze ve celle olduğunu, Kur’an’ın iman eden ve teslim olan kimseler için Allah’ın izniyle şifa kaynağı olduğunu bizlere aktarmıştır. Daha sonra kısaca hastalık ve çeşitleri hakkında bilgi vermiştir. Ancak kitabı kaleme alışının asıl maksadı, Peygamberimiz(s.a.s)’in hayatında tıbba dair bizlere öğrettiği rehberlik ettiği hakikatleri aktarmak ve döneminde bunları bilmenin beşer üstü bir bilgi olduğunu, Peygamber(s.a.s)’in nübüvvetini isp

Şeytanın türlü tuzaklarına karşı insanın en büyük kalkanı kalbidir. Çünkü iblis insan vücudunun amirinin kalp olduğunu bildiğinden bütün hücumlarını kalbe gerçekleştirecektir. Kalbi ele geçirdiği zaman da aklın ve nefsin kontrolünü sağlamış olur. Bu nedenle şeytana karşı gelmeyi ve tuzaklarına düşmemeyi murat eden kimsenin en başta kalbini güçlendirmesi, iman ve salih amelle kalp kalesini imar etmesi gerekmektedir. Muhkem surlar karşısında şeytanın piyade ve süvarilerine (İsra 64) acziyetten başka bir y

İbn Kayyim el-Cevziyye bu eserde sabredenleri ve şükredenleri ele almaktadır. Eserde sabrın ve şükrün büyük bir nimet olduğu, dünya ve ahiret saadeti için sabrın kaçınılmaz olduğu, sabredenlerin Allah ile beraber olma gibi büyük bir nimete nail oldukları ve Kur’an-i Kerim’de ve hadis-i şeriflerde sabır konusuna dair deliller nakli ve akli boyutlarıyla irdelenmektedir.

Elinizdeki kitap H. 7 ve 8 Yy’lerde yaşamış, kendisi için medrese kurulan, İslam ilimlerinin hemen hepsinde söz sahibi ve bu alanlarda 100’den fazla eser vermiş, İbn Recep ve Ebü’l-Fida İbn Kesir gibi âlimlerin hocası, Zehebi ve Sübki gibi çağdaş âlimlerin kendisinden faydalandığı Hanbeli âlim İbn Kayyım el-Cevziyye’ye (v. 751) aittir. Eserde ana konu aşk olmakla birlikte aşka dair; âlemin aşk sebebiyle yaratılması,aşkın dini hükmü, helal ya da haram oluşu, farklı grupların aşk tarifleri, zaruri ya da k

İbn Kayyim el-Cevziyye’nin İğasetül Lehfan Min Mesayidiş Şeytan, Ed-Da ve’d Deva ve Tibbul Kulub eserlerinden nefis, nefsin mertebeleri, nefsin ve şeytanın tuzaklarını ele almaktadır. Müslüman olma şuurunda olan bir müslümana asrımızda lazım olan nefisle mücadele yollarını, yöntemlerini bunun için yapması gerekenleri, nefse ve şeytana karşı alınmasını gereken önlemleri özet olarak akıcı bir dille anlatmıştır. Bu çalışmanın günahlarımıza kefaret, rızasını kazanmaya sebep olmasını Rabbimizden niyaz eder,

İbn Kayyim el-Cevziyye bu eserde kalbi ve kalbin hastalıklarını ele almaktadır. Eserde sağlıklı bir kalbin büyük bir nimet olduğu, ölü kalp ve hasta kalbin belirtileri zikredilmektedir. Kalbin sağlık ve hastalık belirtilerinin, bunlara neden olan sebeplerin, kalp hastalığının hakikatinin, nefsin insana kurduğu tuzakların ve nefis türlerinin, şeytanın tuzaklarının detaylıca irdelendiği bu kitap nefis muhasebesiyle insanın yüzüne ayıplarını, kusurlarını, nefsin çirkinliklerini tek tek vurmaktadır. Eserin

İbn Kayyim el-Cevziyye bu eserde dua, dünya ve ahirette aldanma günahlar ve onların etkilerini ele almaktadır. Eserde dualar ve duanın önemi, duanın kabul edildiği vakitler, dua kader ilişki, dünya ile aldanmanın tehlikesi, günahlar ve günahların iki dünyada vereceği zararlar ve etkileri, kalbin selameti ve şirk tehlikesi hakkında ki konular Kur’an-i Kerim’de ve hadis-i şeriflerde deliller nakli ve akli boyutlarıyla irdelenmektedir. Eserin muhtasarı olarak sunduğumuz bu çalışmanın günahlarımıza kefaret

İbn Kayyim el-Cevziyye bu eserde doğmadan önce çocuk için nasıl hazırlık yapılması, anne karnında cenin halindeki hallerinden, doğduktan sonra çocukla alakalı hükümleri, akika ve onun hükümlerini, başının tıraş edilmesini, isim konulması ve sünnet edilmesini, tuvaletini ve kulağının delinmesinin hükümlerini, terbiyesinin hükümleri ve onun nutfe halinden cennet veya cehennemdeki yerine ulaşıncaya kadar evrelerini zikredeceğiz. Bu konuda çok faydalı bir kitap olmuştur. Kendisi dışında bulunmayan faydaları

İbn Kayyim el-Cevziyye bu eserde namaz ibadetini ele almaktadır. Eserde namazın İslam dinindeki yeri ve önemi, namazdaki her bir hareketin ulvi anlamları zikredilmektedir. Namazın bir armağan oluşu, Yüce Allah’ın değerli kullarının ortak ameli oluşu, namazda iken şeytanın oyunları, kulun şeytana karşı yapması gerekenler, namazdaki tekbirin anlamı, rukü, secde, namazda dik durma gibi bir çok hareketin anlamının detaylıca irdelendiği bu kitap insana tekrar tekrar namaz şuuru kazandıracak nitelikte büyük b

Muhyiddin İbn Arabî'ye göre insan ve genel olarak kâinat ilâhî isimlerin bilinmesi ve tecelli etmesine vesile olmuştur. Kulun, çeşitli halleri ilâhî isimlerin farklı tecellileriyle bağlantılıdır. Bir insanın Hakkı müşâhede ve tanıması hangi ilâhî isimle gerçekleşirse, Hak kendisine o isimle tecelli eder ve o ismin kulu diye nitelenir ve örneğin Abdullah, Abdurrahman, Abdürrahîm vb. denilir. Aynı şey diğer isimlerde de geçerlidir. Allah böyle görülmezse, kişi ya oluşu görmekle hakikatten veya yaratılanları g

Muhyiddin İbn Arabî'ye göre insan ve genel olarak kâinat ilâhî isimlerin bilinmesi ve tecelli etmesine vesile olmuştur. Kulun, çeşitli halleri ilâhî isimlerin farklı tecellileriyle bağlantılıdır. Bir insanın Hakkı müşâhede ve tanıması hangi ilâhî isimle gerçekleşirse, Hak kendisine o isimle tecelli eder ve o ismin kulu diye nitelenir ve örneğin Abdullah, Abdurrahman, Abdürrahîm vb. denilir. Aynı şey diğer isimlerde de geçerlidir. Allah böyle görülmezse, kişi ya oluşu görmekle hakikatten veya yaratılanları g

Ey doğunun ve batının hükümdarı! Şunu bil ki: Allah (c.c) sizlere gizli ve açık birçok nimetler vermiştir. Sizin şanınıza yakışan, verilen bu nimetler için Allah'a (c.c) çokça şükretmek ve bunu insanlara anlatmaktır. Herkim O'nun nimetlerine şükretmezse elinden alınır ve kulluktaki kusurlarından dolayı da kıyamet gününde rezil olur. Akıllı insanlar, hayat çok uzun olsa dahi, sonunda ölüm olan hiçbir nimete değer ve önem vermezler. Çünkü ecel geldiği zaman bu nimetlerin insana hiçbir faydası olmaz.

Elinizdeki eser, Kadirilik yolunun önderi büyük mutasavvıf, büyük mürşid Abdülkadir Geylani Hazretlerinin yaptığı vaaz ve sohbetlerin, müridlerince derlenmesinden oluşuyor.Geylani Hazretlerinin tasavvufi yaklaşımını derli toplu bir şekilde içeren bu kitapta, manevi gelişim yolları, kişiyi insan-ı kamil mertebesine yükselten yöntemler, en etkili biçimde doğrudan hitap cümleleriyle öğretiliyor. Bu kitap, kalbindeki ışığı söndürme değil beslemek isteyenler için, görünenin ötesine varmak, gizli olana ulaşmak

O, kendisinden önce bir şey olmaksızın Evvel’dir. O, kendisinden sonra bir şey olmaksızın Ahir’dir. O, görünen her şeyde görünür. O, gizlenen her şeyde -apaçık olarak- bilinir. O, herhangi bir belirişle [zuhur] bir ilintisi olmaksızın bütün suretlerde ve şekillerdedir. O, varlığın başlangıcını bildiren ilk harfin hem bâtını hem de zâhiridir. O, Evvel’e ait olan bütün harflerin ve Ahir’e ait olan bütün harflerin hazretidir ve zâhir olan bütün harflerin ve bâtın olan bütün harflerin hazretidir. Bundan dolayı,

İmam-ı Ahmed Rabbani hazretleri, Hindistan'da yetişen en büyük veli ve âlim. Ariflerin ışığı, velilerin önderi, İslam'ın bekçisi, müslümanların baş tacı, müceddid, müctehid ve İslam âlimlerinin gözbebeğidir. Silsile-i aliyyenin yirmi üçüncüsüdür. 1563 yılında Hindistan'ın Serhend (Sihrind) şehrinde doğdu. İmam-ı Rabbani ismiyle tanınmıştır. İmam-ı Rabbani, Rabbani âlim demek olup, kendisine ilim ve hikmet verilmiş, ilmi ile amel eden, ilim ve amel bakımından eksiksiz ve kâmil, olgun âlim demektir. Hicri iki

Perde açıldığı zaman her şey olduğu gibi açığa çıkar. Bunun neticesinde; bilen rahat eder, cahil ise büyük bir hüsrana uğrar. O halde ölümden önce ilim aracılığıyla kendi nefsini idrak et. Çünkü karanlık önündedir ve onda ilminden başka bir ışık yoktur. Amellerinin en şereflisi de ilimdir. Seni senin için seven herkese güven. Çünkü bu, sahih bir sevgidir.Allah'ın kullarını sevmesi de bu kabildendir. Onları kendileri için seviyor, kendisi için değil. Hak teala mutlak cömerttir; kim O'na gelirse, onu seçer.

Perde açıldığı zaman her şey olduğu gibi açığa çıkar. Bunun neticesinde; bilen rahat eder, cahil ise büyük bir hüsrana uğrar. O halde ölümden önce ilim aracılığıyla kendi nefsini idrak et. Çünkü karanlık önündedir ve onda ilminden başka bir ışık yoktur. Amellerinin en şereflisi de ilimdir. Seni senin için seven herkese güven. Çünkü bu, sahih bir sevgidir.Allah'ın kullarını sevmesi de bu kabildendir. Onları kendileri için seviyor, kendisi için değil. Hak teala mutlak cömerttir; kim O'na gelirse, onu seçer.

Perde açıldığı zaman her şey olduğu gibi açığa çıkar. Bunun neticesinde; bilen rahat eder, cahil ise büyük bir hüsrana uğrar. O halde ölümden önce ilim aracılığıyla kendi nefsini idrak et. Çünkü karanlık önündedir ve onda ilminden başka bir ışık yoktur. Amellerinin en şereflisi de ilimdir. Seni senin için seven herkese güven. Çünkü bu, sahih bir sevgidir.Allah'ın kullarını sevmesi de bu kabildendir. Onları kendileri için seviyor, kendisi için değil. Hak teala mutlak cömerttir; kim O'na gelirse, onu seçer.

Perde açıldığı zaman her şey olduğu gibi açığa çıkar. Bunun neticesinde; bilen rahat eder, cahil ise büyük bir hüsrana uğrar. O halde ölümden önce ilim aracılığıyla kendi nefsini idrak et. Çünkü karanlık önündedir ve onda ilminden başka bir ışık yoktur. Amellerinin en şereflisi de ilimdir. Seni senin için seven herkese güven. Çünkü bu, sahih bir sevgidir.Allah'ın kullarını sevmesi de bu kabildendir. Onları kendileri için seviyor, kendisi için değil. Hak teala mutlak cömerttir; kim O'na gelirse, onu seçer.