Bu yüzük senindir. Sana özel bekletilmekteydi yüzüğü taktığın an ateşten gömleği giyeceksin. Bu gömlek üzerindeyken zalime, küffara her türlü şeytani yapılanmalara karşı mücadele edeceksin. Yolumuz hak yoludur Piri sultan YESEVİ hazretlerinin ALPERENLERİ olarak yaşarsak GAZİ, ölürsek ŞEHİT oluruz diyerek o muhteşem konuşmayla tüylerimi diken diken yaptı. Sağ elimi uzattım, BİSMİLLAH diyerek Yüzüğü parmağıma taktı. O an sanki yıldırım çaktı, gök gürledi gözümün önünden OĞUZ ATA, YESEVİ hazretleri, EDEBA

Küçükken beni babam sokağa salmazdı, Oysa uçurtma gibi dalgalanmak isterdim sokaklarda. Arkadaşlarımın ter kokusuna razıydım, Saçım da bit oluşuna Ki bitlendim dokuz yaşında. Yarım yamalak yaşadım dersem çocukluğumu, Yalan değil hani Doğrudur, Kısa şort altına Uzun çorapla pek oynayamadım sokaklarda. Hep gizli saklı kaçtım sokağa, Çocuk yüreğimde baba korkusu, Hep gizlice Cevad Prekazi ve Tanju Çolak oldum mahalle maçlarında.

Değişik zaman aralıklarında, fırsat bulduğumda kalem oynatıp zihnimi yoklayarak hatırladıklarımdan oluşan ve yaklaşık üç yıldır emek sarf ettiğim “ÜSTAD / Emekli Vergi Müfettişinin Anıları - Son Rapor, Hayata Dair” isimli kitap çalışmamı nihayet tamamlayarak dikkatlerinize sunmaktan büyük sevinç duyuyorum. Bu kitapta; doğup büyüdüğüm, sokaklarında oynayarak anılar biriktirdiğim memleketim DEVELİ’den, sıralarında oturup okuyup, yazdığım okullarımdan, askerlik dönemimden, üniversite yıllarımdan, özelli

Şifa bulmayı beklediğim bu odada da çıkmışlardı karşıma işte, tesadüf değildi. Pembe elbiselerini giymiş bir genç kız gibiydi, henüz yeni durmuştu çiçeğe, öyle gerçekti ki kokusu geliyordu burnunuza, klima soğuttukça odayı yapraklarının hışırtısını duyabiliyordunuz, uzansanız dokunabilirdiniz dallarına. Sonradan öğrendim Japonya’daki kiraz ağaçlarının bir fotoğrafıymış bu. Hem yeniden doğuşu, hayatın başlangıcını yani baharı müjdeliyorlar hem de kaçınılmaz sonu simgeliyorlardı. Kiraz çiçekleri baharın müjd

Birlikte geçirdiğimiz dört yılın ardından sizleri kalıcı bir eserle uğurlamanın mutluluğu içindeyim. İlk karşılaşmamızda sizler okula başlamanın heyecanını duyarken ben de sizlerin bugünlerini hayal ediyordum. Birinci sınıfta okula uyum ve okuryazarlığı öğrenmeniz, ikinci sınıfta izcilik faaliyetleri aracılığıyla doğayı anlamanız ve sevmeniz ayrıca temel kodlama becerisini edinmeniz, üçüncü sınıfta akıl zekâ oyunlarıyla problem çözme kabiliyetini geliştirmeniz, dördüncü sınıfta ise kendinizi yazarak ifade e

Ülkemizin ve dünyamızın değişik bölgelerinden, bir arı gibi özümsediğim gözlemlerimi; deneme, seyahatname tadında, felsefik açıdan yaklaşarak öykülerime yansıttım. Bazı olaylar, kişiler ve yerler tamamen gerçektir.

Sevgili okurlar; 3 sene kadar sanayide, 35 sene İTÜ'de TÜBİTAK ve İTÜ'den çok sayıda "Uluslararası Bilimsel Yayınları Teşvik Ödülü" ve "ulusal-uluslararası Atıflar" almış ve bazı üniversitelerde ana ders kitabı kabul edilmiş yayınları olan bir bilim insanı olarak çalıştım... Şiir yazmak, su gibi akıp geçen bu yoğun uğraş yılları içinde aklımın ucundan dahi geçmemişti... Anlaşılan, Sivas-Divriği'de ortaokul Türkçe hocam Alaattin DÜNDAR'ın bende sezdiği ve teşvik ettiği şiir kabiliyeti, emekli olup biraz ra

“Ben bir güzele, Başkaları bu güzele âşık!” Şiirin konusu neydi? Ne olmalı? Geçmişten günümüze pek çok şiirler yazıldı, yazılıyor. Ölçülü, ölçüsüz ya da bir sanat akımı içerisinde yer alan, yer almayan şiirler öyle çok ki. Ben, bu kitabımda şiirlerimin, kendi dünyamın, hislerimin yansımasının sadece bir kısmına yer verdim. Kayabaşı köyünde küçük bir kızken; gerçekten bir gün kitaplar yazacağımı ve insanların kalbine dokunacağımı hayal ederdim. Bu, o küçük kızın çok küçük bir adımı henüz. En temelde güzel b

Kendin için bir gelecek hayal etmiştin, bunun için maddi ve manevi çabalamıştın ama şimdi görüyorsun ki o gelecek gerçekleşmeyecek, dünyan alt üst oldu. Şems-i Tebrizi’nin dediği gibi: ‘’Nereden biliyorsun dünyanın altının üstünden daha iyi olmayacağını?’’ Belli bir süre yas tutman normaldi hatta sağlıklıydı: Öfkelisin, üzgünsün hatta belki depresyondasın. Ama şimdi depresyondan çıkma zamanı ve aslında hayal gücünün bile sınırlarının ötesinde sana mucizeler getirecek olan geleceğinle tanışma zamanı, silke

Sevgili okuyucu, narsist kişilik bozukluğunun (NKB) hastalıklı oyunlarını yeterince oynadınız. Artık gerçeklerin su yüzüne çıkma vakti geldi ve siz hayal ürünü, lezzetli ve kocaman bir peynir vaadiyle kandırılıp ama asla peynire ulaşamadığınız ve bu uğurda her geçen gün daha çok tükendiğiniz labirentin çıkış yolunu bulmak üzeresiniz. Kaç senenizi harcamış olursanız olun, NKB aile, arkadaş, eş hangisi olursa olsun artık bu oyunlara bir son vermek üzeresiniz. Bu kitapta NKB’nin kim olduğunu, taktiklerini, am

Dünyayı yüzyıllardır sömüren güçler çok istemelerine rağmen hiçbir dönemde dünyanın tamamını hakimiyetine alamamışlardı. Ancak özellikle internetin hayatımıza girmesi yüksek teknolojilerin yeni buluşların ve özellikle yapay zekanın gücünü kullanarak yüzyıllardır hayalini kurdukları dünyanın tamamını tek bir tuşla hakimiyetleri alma düşüncelerini gerçekleştirebileceklerini anlatan bir kitap. Bu hakimiyeti gerçekleştirirken sosyal medyanın tamamını ele geçirmeyi başarıp onun gücünü arkasına alarak insanları

.. Melek ne diyor? .Melekte sen onu çok seviyorsun şeytanı dinle diyor. ..Çok garip bi his, bilmem öyle O kadar zaman geçti sen hala benimle meşgulsün Ben yokum ama birda yokluğumla meşgulsün Sen nasıl bir şeysin! ..Ben değişmem Değişmedim Ben hep ben İçimde küçük bir kız Hep nazlanıyor konuşuyor Ama kim anlar ve kim duyar ……………………………………….. Senle Alakalı Sevdiğim Yüz Şey Aslında bu roman, aşkın farklı yönlerini, hayatın zorluklarını ve insanın içindeki mücadeleyi ele alan bir romandır. Okuyuculara umut, aşk

Kuytu köşelerde kalanlar, yolumuzu aydınlatanlar ya da hep orada mı diye dönüp dönüp baktıklarımız… Bizi var eden ve ruhumuza karışmış her yaşanmışlık için “Ardımdan Gelenler” kitabı yanınızda… Yalnızlık, karamsarlık, duygusallık, aşk ve aşksızlık gibi konuların ele alındığı şiirlerle birlikte mevsimlere, sarı yapraklara, sıcak içeceklere ve serin gecelere eşlik etmek istemez misiniz? Pencere deliğinden içime işler, Fırtınanın yarattığı ıslık. Ben yalnız bir adamım, Yalnızlar sessizliğe alışık…

Büyük bir koşuşturma içerisinde sürdürdüğümüz hayatlarımızda, her birimiz zamanla yarışıyoruz.Kimimiz yeniliyor zamana , kimimiz geçen her zamanın kıymetini bilerek yaşıyor. Yaptığımız işler , davranışlarımız, iyiliklerimiz, paylaştıklarımız ; her biri bu hayatta bıraktığımız izlerdir. Bu kitap, binlerce duygu ve hissiyat sarmalı içerisinde geçen yaşantılarımızın küçük bir yansımasıdır. Herkesin yaşam hiyakesi farklı, herkesin hayalleri farklı.İç dünyasının sesini duyan her insanın elbet kendisinden bir pa

Ne kadar yorgun, Ne kadar bitkin, Ne kadar yoksul, Ne kadar yalnız, Ne kadar çaresiz, Ne kadar ne olursan ol; Umutsuz olma...