Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 124 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3
Yirminci yüzyılın sonu, modernist düşünceye yöneltilen eleştirilerin yoğunluk kazandığı bir dönem oldu. İslâmcılık, bu eleştirilerin belki de en çok etkilediği akım. Sözkonusu eleştirilerin gündeme getirdiği, İslâmcı düşüncenin, entellektüel ve siyasi kökleriyle ilgili değişiklikler doğurmaya aday tartışmalar, Abdurrahman Arslan'ın yazılarının çıkış noktası. Modern dünyanın yaşadığı kırılma ve dönüşüm, Müslümanları da bir yol ayrımına getiriyor. Müslümanlar, ya modernitenin öngördüğü süreçlere katılarak on
229 TL.
Tükendi
Agonistik bakış açısından demokratik siyasetin ana kategorisini, demokratik 'herkese özgürlük ve eşitlik' ilkelerine bağlı, ancak bunların yorumlanışı konusunda ayrışan 'muhalif' kategorisi oluşturur. Muhalifler bu ilkeleri yorumlayış biçimlerinin hegemonik olması için mücadele etseler de, karşıtlarının kendi pozisyonlarının galibiyeti için verdikleri mücadelenin meşruiyetini sorgulamaz. Muhalifler arasındaki bu karşılaşma, canlı bir demokrasinin olmazsa olmazı, 'agonistik mücadelenin' var olma şartıdır. -
32 TL.
Tükendi
Hannah Arendt'in kapsamlı eseri Totalitarizmin Kaynakları'nın Türkçe çevirisi, üçüncü cilt Totalitarizm ile tamamlanıyor. Arendt'in anti-semitizm ve emperyalizm tartışmalarını ele aldığı iki cildin ardından, esere doğrudan adını veren bu ciltte totalitarist düşüncenin kökenleri, örgütlü hareket haline gelişi, kurumsallaşması, propaganda ve manipülasyon araçları etraflıca inceleniyor. Totalitarizmi sadece faşizmin çerçevesine sabitlenerek ve anti-semitizmin kıyıcılığı ekseninde ele almayı reddeden Arendt, bi
272 TL.
İlk kez 1944`te `vahşi kapitalizm`in kalesi Amerika`da yayımlanan Büyük Dönüşüm şu cümleyle başlar: `Ondokuzuncu yüzyıl uygarlığı çöktü.` Karl Polanyi`nin çöktüğünü ilan ettiği ondokuzuncu yüzyıl uygarlığının can damarı ve temel biçimlendiricisi, kendi İlk kez 1944`te `vahşi kapitalizm`in kalesi Amerika`da yayımlanan Büyük Dönüşüm şu cümleyle başlar: `Ondokuzuncu yüzyıl uygarlığı çöktü.` Karl Polanyi`nin çöktüğünü ilan ettiği ondokuzuncu yüzyıl uygarlığının can damarı ve temel biçimlendiricisi, kendi kurall
288 TL.
Tükendi
Bruno Bernardinin önsözü ve Zeev Sternhellin sonsözüyle Rousseau, insanların yaşamından vahyi çekip çıkaran ve kapitalizmin bütün ilk mırıltılarıyla birlikte, toplumsal adaletsizliklere karşı isyan bayrağını yükselten kişi oldu. Kötülüğün nedeni insan doğası değil, özgürlüğün olmadığı ve eşitsizliğin egemen olduğu bir toplumdur. ZEEV STERNHELL Toplumsal Sözleşme, 1762de yayımlandığında, halk egemenliği ve genel irade ilkelerini gündeme getirerek, yeni bir çığır açtı. Kısa zamanda modern düşüncenin bir dönüm
162 TL.
Tükendi
17 Aralık 2010da, dünyanın en meşhur işportacısı Muhammad Bouazizi, yüzde otuzluk işsizlik oranına sahip bir Tunus kasabası olan Sidi Bouzidte, belediye önünde kendini ateşe verdi. Günün daha erken saatlerinde mallarına el konmuş olan Muhammad, şikâyet etmeye gittiğinde aşağılanmaya maruz kalmıştı. Onun kendini yakışı, on gün sonra Tunusun başkentine ulaşacak olan protestoların fitilini ateşledi. Son yıllarda Ortadoğuda yaşanan hareketlenme, isyan, direniş dalgası bu olayla başladı. Bouaziziden önce de ins
185 TL.
İslâm ve feminizm İslâm'ın kadına baskı dini olarak tasavvur edildiği bir dünyada, bu imkânsız bir birliktelik midir? İslâmofobi bütün dünyada yükselişini sürdürürken, bundan kendi payına düşeni alan dindar kadının mücadelesi feminizme dahil edilebilir mi? Zahra Ali'nin derlediği kitap, bu tartışmanın bir adım ötesine giderek, kadın bedeni üzerinden yapılan politikaların -laik ya da dinî- nasıl aslında ataerkiye hizmet ettiğini anlatıyor. Farklı İslâm ülkelerinde doğmuş çeşitli feminist yazarların yazılarıy
163 TL.
Genç Bermanın babası, New Yorkta tekstil sanayisinin farklı kollarında yıllarca didinir durur. Ancak kalbi, henüz 48ine gelmeden piyasanın vahşiliğine yenik düşer. İntikam almak isteyen oğlu, nereden ve nasıl başlaması gerektiğini bilememektedir. Birkaç yıl sonra Columbia Üniversitesinde öğrenciyken Marxın 1844 El Yazmalarını keşfeder ve tanesi 50 sentten yirmi tane alıp çevresindekilere dağıtır. Ona göre bu, hem en güzel intikamdır hem de Marksizmle macerasının başlangıcı. Berman için Marksizmin özgürleşti
234 TL.
Rancièrein yazıları, solun yönünü şaşırdığı günümüzde, direnmeye nasıl devam edebileceğimizi gösteren ender anlamlı kavramlaştırmalardan biri. Slavoj iek Düne kadar Avrupada resmî söylem totaliter dehşete karşı demokrasinin erdemlerini övüyordu. Devrimciler ise bugün ve buradaki demokrasiyi biçimsel bulup, gelecek bir gerçek demokrasiyi savunuyorlardı. Şimdi bütün bunlar geçmişte kaldı. Artık bazı hükümetler demokrasiyi silahların gücüyle ihraç ederken, Batıda yeni düzenin aydınları kamusal ve özel yaşamın
120 TL.
Kapitalizm, yalnızca emeğin sömürülmesi üzerine bina edilmemiştir; emeğin niteliğini değiştirmiş, onu kendisine tâbi kılmış, bu tâbiyet ilişkisini hoyrat bir biçimde sürekli yeniden biçimlendirmiştir de. Sadece kadın emeğinin değil, doğanın da erkek bir akıl tarafından dönüştürülmesiyle belirlenmiş bir biçimleniştir bu. Kuşkusuz kadın emeğinin sömürüsü, kapitalist ilişki ağı içerisinde, salt emek sömürüsünden fazlasını ihtiva eder. Oysa, cinsiyet politikalarıyla içli dışlı olan, patriyarkanın bencil yüzünü
151 TL.
Tükendi
Eğer AKP, insanların, üstelik çoğuncası ezilen ve paysız insanların üzerinde, başka bütün seçeneklere kendilerini kapatacak bir hegemonya kurabilmişse, bir kenardan bu hegemonyayı hayranlıkla seyretmek yahut hasetle gözlerini öte yana çevirmek yerine başka bir alternatif tahayyül etmek gerekmez mi? Ahmet Çiğdem, AKP iktidarı üzerine, AKP devri Türkiyesi üzerine bir açıklama ve tartışma çerçevesi sunuyor. AKP iktidarını yaratan bütün şartların 'sosyolojisi', iktidarını sürdürmesini de sağlamaktadır Çiğdem'e
23.5 TL.
Tükendi
Şiddet ve Medenilik, siyasetin şiddetle kurucu ilişkisinin hukuk, kurumlar ve ideoloji tarafından düzen içine sokulamadığı; aşırı şiddetin normalleşmiş şiddete dönüştürülemediği farklı bir sahne üzerine düşünmeye davet ediyor. Vahşetin topografisini çıkarmaya çalışıyor. Bu alanda kimlik sayıklamaları, imha, kanunun intikamı gibi aşırı öznel biçimler; kapitalist aşırı sömürü; yaşamın bir atık olarak üretilmesi ve ortadan kaldırılması gibi aşırı nesnel biçimler üst üste geliyor. Balibar, bu alan üzerine düşün
48 TL.
Tükendi
faşizmi iş başında izleyelim; en baştaki gelişmelerden, yarattığı nihai felakete kadar ve toplumla oluşturduğu karmaşık etkileşim ağının içinde... Sıradan vatandaşlar ve faşizme yardım etmiş ya da ona direnememiş bütün politik, toplumsal, kültürel ve ekonomik güç sahipleri bu hikâyenin bir parçasıdır. İşimiz bittiğinde, faşizme uygun bir tanımı daha iyi verebiliriz belki. Faşizm iktidara geldiği ülkelerde de, iktidar adayı olamayıp yalnızca kitlesel mobilizasyon yarattığı ülkelerde de benzer kuvvetli kriz d
294 TL.
Bu kitap, gerçekleştiği biçimiyle faşizmin korkunç insani sonuçlarını, mitsel nüvesini oluşturan palingenetik bakışına atfeder. O bakış ki, dış dünya ile yaratıcı bir etkileşimi ve güçlü bir bütünleşmeyi değil de onun sadece dar bir bölümüyle topyekûn ve sapkın bir özdeşleşmeyi destekler. Faşizmin sosyo-tarihsel ve ideolojik yapısı hakkında akademik dünyanın önde gelen isimlerinden biri sayılan Roger Griffin Faşizmin Doğası'nda, ayrıntılı örneklerle Avrupa'dan Asya'ya, Japonya'dan Latin Amerika'ya kapsamlı
277 TL.
Siyasi iktidarın, istikrar ve sürekliliğini koruyabilmesi için hukuk devleti olarak örgütlenmesinin önemli bir ideolojik işlevi vardır. Erkek egemen ve sınıflı toplum yapısının biçimlendirdiği siyasi iktidar alanı ve iktidardan masun olduğu var sayılan özel alan, hukuk devletinin kurucu rolü aracılığıyla gayri şahsi bir düzenin parçaları olarak tahayyül edilir. Başta toplumsal cinsiyet ve kapitalist üretim tarzından kaynaklananlar olmak üzere, her türlü baskı ve sömürü ilişkisinden soyutlanmış eşit hukuki ö
219 TL.
İkinci Dünya Savaşı, sadece savaşan ülkelerin değil savaşa girmeyenlerin de ekonomisini alt üst etti. Bütün ekonomilerin savaş ekonomisine dönüşmesi, topyekûn savaşın bir gerçeğiydi. Birinci Dünya Savaşı'ndan harap çıkmış ve kalkınmaya çabalayan Türkiye, dışında durduğu bu savaştan olağanüstü etkilendi.İlhan Tekeli ve Selim İlkin, eserlerinin ikinci cildinde, Türkiye'nin İkinci Dünya Savaşı macerasının ekonomik yanını inceliyorlar. Alınan önlemler, yaşanan kıtlıklar, hayat pahalılığı, yolsuzluklar, kuyrukla
305 TL.
Tükendi
Ben Ali Bey'e dedim. Biz, dedim, ne yaptık ya? Biz dedim, ne yaptık? Fabrikanın malını mı çaldık? Fabrikanın malına zarar mı verdik? Biz dedim, namusumuz, şerefimiz için sendika getirmeye çalıştık ya! Ne yaptık? Biz ne yaptık? Semih Bey'e dedim, ya Semih Bey dedim, benden ne zarar gördün dedim ya. Benim ne hatam var dedim, benim neyim var dedim, beni dedim niye çıkardın ya!Alpkan Birelma'nın çalışması, işçi hareketine gerçekten bambaşka bir bakış getiriyor. Alışılagelen sendikacılık tarihinde, grev dökümler
229 TL.
Tükendi
Modernizmin yaşadığı değer ve anlam krizini çözme çabası içinde, 20. yüzyılın son yarısı, postmodern düşüncenin de ``teşvikiyle`` dini kaynaklı siyasal kavrayışıyla zemin hazırladı. Siyasal İslamcı düşünürler, İslam`ın tabiatı icabı siyasal bir karaktere sahip olduğunu ve din ile devlet arasında zorunlu bir ilişkiyi talep ettiğini ileri sürdüler. Siyasal İslamcılık ve çağdaş İslam teolojileri, esasen Ortaçağ İslam dünyasının fikri hayatına referans veriyorlar. Gerçekten de, sözkonusu düşünce ve tezlerin der
249 TL.
Tükendi
20. yüzyılın son on yılı küreselleşme karşıtı hareketin ortaya çıktığı, kendi siyasal kulvarını oluşturduğu bir döneme denk geldi. Bu süreçte harekete yönünü ve esinini veren kuşkusuz anarşizmdi. Siyasal ideolojiler arasında ancak tarihsel uğraklardaki parlak anlarıyla I. Enternasyonaldeki muhalefet, İspanya İç Savaşı adından söz ettiren anarşizm, yeni binyılda bambaşka suretlerle ve eski anarşizmin içinden yenilenerek çıkma becerisiyle kendini var etti. Anarşizmin elinde, teorisinde bunu yapmaya yetecek ka
193 TL.
Tükendi
Tansiyon aleti soranlar, pil soranlar gibi dikilirler kapıda ellerinde dantel: Dantele fotokopi çekiyor musunuz? () Dantelden fotokopi çekmediğimizi söyleriz mecburen Kimi de sorar: Kitap var mı? Döner, dükkâna, yerdeki, tezgâhtaki, raflardaki bütün kitaba ağır çekimle bakarız (ben bakarım), umarız (ben umarım) ki soran da bizimle (benimle) bakar, bakar da cümlesini düzeltir. Öyle olmaz. Duymadığımızı sanıp yeniden sorar çoğu: Kitap var mı? Kafasında bir kitap vardır, aradığı odur; ilginçtir, bu soru
207 TL.
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 124 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3