Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 104 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Bir dizi hikâye... Bir dizi-hikâye... Hayatla başa çıkmak denen, gittikçe imkânsızlaşan mesleği... Temel bir insan hali olarak, ebedi ergen şaşkınlığı... Yanlış anlaşılmanın, kendini anlatamamanın dipsiz kaygılarını... Ortalığı toplayamamayı, ilişkilerine hakim olamamayı... Yine de ha gayret mutluluklar tasarlamayı, saadet anları hayallemeyi... Anlatan... Böyle şeyleri hep anlatıldığından başka türlü anlatan... Bunun için, genç ve taze... Bunun için, serin ve ferah... Bunun için, mizah olsun diye zorlamak
123 TL.
Yazılar bile gözüme iyi öğrendiğim yabancı bir yazı gibi görünüyordu. İşte bir gazete kupürü: 'İşçiler kendi kanlarını döktüler.' Grev yapmak yasaktı, işçiler parmaklarını kesip gömleklerini kan damlalarının altına serdiler, yedikleri kuru ekmeği kanlı gömleğe sarıp Türk ordusuna gönderdiler; sanki bu haberi bir büvetin önünde asılı duran birçok gazetede görmüşüm gibi hatırlıyorum, hani yanından geçerken görürsün, şipşak fotoğrafını çekersin, sonra unutur gidersin, aynen öyle işte. 'Emine' Sevgi Özdamar'ın
82 TL.
Tükendi
Rüyalarımız tekdüzeleşir, Böl-yönet düzeninde Birey yüceltilip bencilleştirilirken, Aidiyetlerimizin gönüllü köleleri, Belirlenmiş seçeneklerin kalebentleriyiz. Her gün yeni felaket haberiyle uyanıyorum. Ne yapabilirim? Vicdanın sızlarken sen ne yapabilirsin? Biz ne yapabiliriz? Gündüz Vassaf, Ne Yapabilirim? Geleceğe Kartpostallar'da bir harekete, örgüte, partiye, hatta ideolojiye bağlı olmayanlara sesleniyor. Kötümserliğe kapılıp edilgenleşmeye, değişimin ertelenmesine, değişimi kendimizden başka yerlerd
210 TL.
Herkes dile düşer, kadınlar da erkekler de... Ama ataerkil ideolojiler tarafından dil ötesi bir mahremiyet alanına hapsedilen kadınların, kamusal alanda görünür olunca kendilerini rezil ettikleri düşünüldüğünden, dile düşmek deyimi en çok onlara yakıştırılır. Üstelik, erkekler tarafından yapılmış bir dil içinde yaşamak zorunda oldukları ve simgeleştirilip başka şeyler hakkında konuşmanın aracı yapıldıkları için, hep erkek diline düşer kadınlar. Edebiyat, hem bu sürecin parçası, pem de onu anlayıp değiştirme
207 TL.
Tükendi
Firavun İmanı`nda Tarık Buğra, Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet`in kuruluşu sorunsalını bu kez Sakarya Savaşı arefesi ve hemen ertesi dönem bağlamında romanlaştırıyor. Kahramanları yine sıradan halk veya dönemin ikinci, üçüncü plandaki kişilerin temsil eden tipler. Roman Mustafa Kemal`in tartışılmaz liderliği etrafında şekillenen Cumhuriyet`in kurucu kadrosu ve onun iradesine karşı, bizzat Kuvayi Milliye hareketi içinden şekillenmekte olan milli-muhafazakar hoşnutsuzluk, tepki ve muhalefetin şekillenişini konu
179 TL.
Tükendi
Dünyanın kendi etrafında dönmediğini hissettiği an paniğe kapılıveriyordu Doğa. İçinde bulunduğu iş ortamı da bu paniği acımasızca köpürtüyordu. Hep merkezde olmalıydı. Hep farklı olmalıydı. Farkı fark edilmeliydi. Kalitesi gözle görülmeliydi. Kesintisiz olarak arzulanmalıydı. İştah, takdir ve kıskançlık dolu gözler hep üzerinde olmalıydı. Yıllar sonra sağda solda küçük adamların belirmeye başlaması da bu takıntının eseri olacaktı. Doğa, 420 aylık bir bebekti. Pembemsi. Lacivert lensli. Ilık kokulu. Göğüsl
177 TL.
O ağacın altında uzanmaya devam ettim. Yıldızlar aslında nedir size söyleyeyim: Yıldızlar, acıdan delirmiş insanların gökyüzüne sıktıkları kurşunların açtığı deliklerdir. Bilim adamları sürekli yenilerini keşfettiklerini söylüyorlar. Bunda şaşılacak bir şey yok. Yukarısı bir gün dümdüz olacak. Şehir içinde dünya turu, kalbin içinde kapı zili, aklın içinde sergüzeştler... Kutu gibi evler, ebesinin örekesine çıkan sokaklar, yeteri kadar ölmüş insanlar. Dünya yalan, hatta adaletin bu mu ulan? Benim abim şampiy
136 TL.
Tükendi
Dünyayı değiştirecektik, ama değiştirmeye çalıştığımız dünyanın ne denli değiştiğini kavrayamadık. Artık kimsenin kahramanlara aldırdığı yok. Kahramanların sonu geldi, soyları tükendi. Belkemiğine bir sopa ve işin bitik. Devrimciler, âşıklar, soylular, alçaklar, bütün yolların kapalı olduğu zamanlar... Uzun mektuplar, eski arkadaşlar, dönüp duran hatıralar, itiraflar, pişmanlıklar... Ense kökünde bir yara, beyninde bir iblis... Ayhan geçmişinden kurtulmalı; Violet'i, Papaz'ı, Doktor'u, kelebekleri, kumsalı
223 TL.
Tükendi
... Korkunç bir rüya... Kabus. Koca koca insanlara yatak ıslattıran cinsten. Gündüz de zihne yapışan cinsten. Üstelik dizi-rüya. Devam ediyor, gelişiyor; gizli kamera gibi geziyor görenin geçmişinde. Rüyanın musallat olduğu insanlar: Kendini bildi bileli dedesiyle yaşayan, dağınık ve haif şaşkın bir sigortacı genç adam.
395 TL.
Acılar ve ayrılıklar nasıl günlere yayılırsa, mutluluk ve aşk da anlara yayılır. Aşk andır, kısadır, kesintilidir. Ayrılık saatlerdir, günlerdir, kesintisizdir. Aşk parçadır, ayrılık bütün. Doğrudan kalbe verilen kısa şoklar gibidir aşk. Beden kalpten başlayarak kasılır, sarsılır. Bazen verilen aşk kalbe fazla gelir. Âşık kaybedilir. Bazen de tam dozundadır, yeterlidir. Bu gibi durumlarda âşık salisenin binde biri bir zaman diliminde uyur, uyanır. Görülen yeniden görülür, duyulan yeniden duyulur. Yaşanılan
135 TL.
Tükendi
Gezegeninize geldiğim on yedi yıldan beri büyük bir metropol yerine küçük bir Anadolu kasabasında yaşamam, fiziksel farklılığımı saklamama yardım etti. Esnafın, ahalinin benim hakkımda kendince teorileri var. Cin çarpması, akraba evliliği, küçükken geçirilen havale gibi. Bunların hepsi uzaylı olmaktan daha sıradan şeyler olduğu için hiçbirini yalanlamadım. Kendimi öyle veya böyle kabul ettirdim sayılır. Galaksiler, androidler, eşçipler, virüsler, bitimsiz kıyametler, helijetler, neon pigmentler, tekno oper
147 TL.
Tükendi
Masal gibiydi... Ottan, kuştan, böcekten anlatıyordu.. .Taktankan`lar, Cırnık Kuşları, üveyikler, ebekulaklar... Bi ara sigarasından derin bir nefes çekip, `Köylük yerde cüce olmak çok zor` dedi... İlahi Zelha, sanki şehirlik yerde kolay... Orada şu boyumla ben bile... Neyse... Benden Bid Bid Zelha`ya ne... O`nun kocaman dertleri kendine yeter... Derken, Zelha `enteresinden` ufacık bi gözlük çıkardı.... Birkaç tane de buruş buruş kağıt... Birden `şirinler` masalı bitti... Zehla kocaman birisi oldu sanki..
33.5 TL.
Tükendi
Vur Ulan Vur, bir linç öyküleri derlemesi... Linç, sözün sahiden bitişi, sözün ezilmesi, sözün boğulmasıdır... Barbarlıktır. Linç karşısında, edebiyat nefes alamaz. Linç atmosferi, edebiyata nefes aldırmaz, susturur. Kitaptakilerin önemli bir bölümünün kısa öyküler oluşu, belki biraz da bunun ifadesi. Kısa ve tok öyküler. İster tok sözlü olsun, ister uzunca anlatsın meramını, bu öyküler, edebiyatın, linçe, linç atmosferine direnişidir. Hiçbir şey olmamış gibi geçiştirilen ve unutulan, vicdan sızlatan zama
27 TL.
Tükendi
Ya anlatan kim? Bütün bunlar olup biterken benim nerede olduğum ve niçin orada değilmişim gibi anlattığım sorulabilir. Bunları size anlatıyorum ya... Buradayım işte... Saçlar siyahî, kıvır kıvır, ağzında piposu... Üçgen vücut diyorlar, eskiden boksörmüş. Hele o keçisakalı, tüm mahalleyi baştan ayağa dellendiriyor. İsmi Foto Şeyda ya da Sinek Yaşar, ne fark ederse gali... Gerçi bakmayın milletin car car konuşmasına, kızlar beğense yeter, biri var ki yeri hepten ayrı. İyi de o kız kim peki, derseniz eğer... G
123 TL.
Tükendi
Abi bana iki öykü sar. Az bekle, çıkar. Elleri yana yana tezgâha öyküleri bıraktı, üstü başı mürekkepti. Elimi uzattım, Dokunma, dedi. Yazıcıdan yeni çıkmışlar. Durum mu, olay mı yeğenim? dedi. Olay olsun, dedim, bu ara pek durumum yok. Batıkan Köse, metropollerin alelacayip teferruatlarını, narsistik aurasını ve matrak rutinlerini, ele avuca sığmaz muzip bir dille anlatıyor. Öpmek isteyince hata raporu veren robot sevgililer, rüya görmek için ödenen vergiler, yaratıcı intiharlar tasarlayıp satan depart
19.5 TL.
Tükendi
Bana her şeyi anlatmana gerek yok. Beni bu boka bulaştıran Hikmet Usta, bu lağımın nasıl çalıştığını da anlatmıştı. Siyah Paltolu Adam'a doğrudan ulaşılamadığını biliyorum. Ben sana geldiğimde, sen bir başkasına gidiyorsun, o da bir başkasına gidiyor ve sonra belki bir başkası daha. Bana tek söylemen gereken senden sonra kime gideceğim. Sonra tüm bunlar hiç yaşanmamış gibi birbirimizi bir daha görmemek üzere ayrılacağız. Çürük evler, bakımsız sokaklar, ne kadar yaşlı olduğunu bilmeyen dükkânlar ve ağır ağı
39.5 TL.
Tükendi
Denize giden insan farklıdır ve aşka çağrılan deli divane bir âşık gibi gözden kaybolana kadar, ellerini sallayarak vedalaşır sevdicekleriyle. Yazgısının arkasından koşan deniz insanı için uzundur bu vedalaşmalar... İsmi ile müsemma Hoyratdeniz... Kıyısında küçük bir köy, Dünyanıngözü; iki ağızlı, ters dönmüş bir kaşık, belki de denizde yüzen fettan bir kadının omzu gibi... Kıyı köyünde bir dalgıç; dünyaya açılan iki penceresinden birini savaşta kaybeden Camgöz Reis... Vecdi Çıracıoğlu, Denize Dair Hikây
132 TL.
Yeni bir hayat kurmak... Nasıl oluyordu? Önce fikir mi geliyordu? Yoksa bir tesadüf sizi fikrin önüne mi getiriyordu? Yeni bir hayat için mutlaka, kuvvetli bir rüzgâr mı gerekiyordu? Önceki hayatınız artık 'eski' mi oluyordu? Eski olanın hükmü kalmıyor muydu? O vakte kadar boşuna mı yaşamış oluyordunuz? Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku, Albayım Beni Nezahat ile Evlendir ve Kalfa ile Kıralıça adlı romanlarıyla edebiyatımızda kendine has bir yer edinen İlhami Algör, yine bir romanla karşımızda: İkircikli Bi
146 TL.
Bir kızım var. Annemin beni çok sevdiği gibi seviyorum onu. Herkesten, her şeyden koruyup kolluyorum. Babası kim bilmiyorum. Bilmem ne teyze biliyor. Ama bilmemek daha iyi... Kızımın saçları çok güzel. Sokakta çocuklar saçlarını çekiyor. Telleri birbirine dolanıyor. Önüme oturtup tarıyorum; acıtmadan. Diplerinden deniz kokusu yayılıyor... Varsayalım güneş batıyor, sene bilmem kaç. Üç masalı bir meyhane var ileride... Rüzgâr, sokağın dar girişinde kalakalmış. Sokaktan çocuk sesleri geliyor, cızırtıları evler
6 TL.
Tükendi
Daha sahilden uzaklaşmadan Abla, abla, beklesenize, sesine döndüm, baktım plaj tarafından koşarak gelen Ayşe, kardeşim. Osman kürekleri bıraktı, Ayşe de sandala atladı. Üstünde yine benim bikinilerimden biri, indirimi bekleyip aldığım. Hep sormadan alır, bunca zamandır ne desem faydası olmadı. Ben kimseden bir şey istemem. Plajda kalabalık bir grubu gösterdi. Onlarla geldim ama sandalla gezmek istiyorum, eskiden de gezerdik, değil mi abla? Ben biliyorum, aklı fikri Osman'da, merak ediyor. Sessiz öfkeler, kü
20 TL.
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 104 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1