İnsanların birbirlerini tanımalarını, anlamalarını, duygu alış-verişinde bulunmalarını ve Etkilemelerinin temelinde güzel ve anlamlı konuşma vardır. Konuşmayı da anlamlı ve etkili kılan kullanılan Sözlerdir. İnsanları harekete geçirmek ve onları yönetmek kolay bir iş değildir. Çünkü yönetim bir sanattır... (Önsöz´den)

Modern işletmecilikte, çalışanların takımlar halinde, belirli bir iş bölümü esasına göre istihdam edilmeleri verimliliği arttırılmasında önemli bir aşamadır. Ancak asıl sorun, takımların kimlerden ve nasıl oluşturulacağıdır. Takımların oluşturulmasında bireyin insan olmasından kaynaklanan psikolojik ve sosyolojik tüm özelliklerinin de göz önünde tutulması gerekmektedir. Bu kitap: takımların oluşturulması, yapılandırılması, verimli çalışmaya yöneltilmesi ve işletme çalışanları arasında harmoni yaratılması k

Her zaman, sevdiğiniz işi yapamayabilirsiniz. Peki yaptığınız işi sevmeye ne dersiniz? Herkesin her gün işe enerji, tutku ve olumlu bir tutumla birlikte geldiği bir işyeri düşünün. Bütün insanların işine, iş arkadaşlarına ve müşterilerine tam anlamıyla bağlı olduğu bir işyeri hayal edin. BALIK!; tüm coşkusunu yitirmiş, verimsiz bir departmanı değiştirme sorumluluğunu üstlenen bir yöneticiyi anlatıyor. İşlerindeki sorunlardan bunalan Mary Jane'in yolu bir gün ofisinin çok yakınında bulunan, dünyaca ünlü b

Reklamcılık, müzisyenlik, eğitimcilik... Kartvizitinde ne yazarsa yazsın, Feridun Hürel`in asıl işi, eski köş yeni adet getirmek. Hürel bu ikinci kitabında, yine kendine özgü yorumuyla akorlara basıyor, dersi ve teneffüsü bir arada veriyor.

Kar elde edilmedikten sonra çok üretmişsiniz, iyi tanıtmışsınız, iyi satmışsınız neye yarar. Gücünüze güç katmak istiyorsanız, işte o yüzde 10-20´lik kar bölgesini çok iyi anlamalı ve elinizden kaçırmamalısınız. Karınızı artırmanın 101 Yolu´nda, o hassas kısmın ne gibi görünmez etkenlerle eriyip gittiğini, doğru hesaplanmadan atılmış adımların karlılık açısından nasıl vahim sonuçlar doğurduğunu göreceksiniz. Kendisine, yaptığı işe ve ürünü için harcadığı emeğe öem verenler, bu kitabı mutlaka okumalı... (Ar

Türkiye, tarihinin en büyük ekonomik krizini yaşıyor. Aslında buraya bir nokta koyup bu cümleyi bir, hatta iki kez okumanız gerekiyor. *En büyük kriz, çünkü bunun ekonomik olduğunu sanıyoruz. Hayır! *En büyük kriz; çünkü bu binlerce beyaz yakalının işsiz kaldığı bir kriz. *En büyük kriz; çünkü başarının, perfosmansın sorgulandığı bir kriz.

Büyük balığın çevresinde dolanıp duran, ona özenen ve öne geçme isteğiyle ümitsizce çırpınıp duran pek çok küçük balık vardır. Yeni rekabet biçimleri, kayıtsız tüketiciler ve agresif perakende uygulamaları tarafından köşeye sıkıştırılmış iki numaralı markalar daha sınırlı kaynaklarla ve daha zayıf bir kontrol imkanıyla iş dünyasında hayatta kalabilmek için çabalıyorlar. Ancak bu meydan okuyucuların, yüzmeye devam etmeye ve etkili bir biçimde rekabet etmeye yönelik bir ümit taşıyorlarsa, büyük balığın yaptığ

Kişisel ve örgütsel yaşamımızın kalitesini, değişime inanmak ve derinlemesine değişmek yükseltecektir. Yavaş yavaş ölüm veya değişim: Önümüzdeki seçenekler bunlardır. Değişime karar vermek için çok fazla zamanımız da yoktur. Ne yapacağız o zaman? Önce değişimin değiştirilemeyecek bir yaşam felsefesi olduğuna inanmamız gerekir. Ama bu da yeterli değildir. Yürekten inanma ile akılcı inanmanın bütünleştirilmesi gerekir. Değişimin bir parçası olmak, onunla birlikte yaşamak ve havasını solumak. İşte günümüzün ´o

İsterseniz dünyanın en iyi ürününü veya hizmetini tanıtıyor olun, iyi sunamadıkça kimse dönüp bakmayacaktır. Başarılı Prezantasyonun 101 Yolu kitabında topluluk önünde konuşmanın, elinizdekini en iyi şekilde tanıtmanın 101 yolunu bulacaksanız. Yüzlerce asık suratlı insanın önünde bile bir piknikteymiş gibi rahat edecek, derdinizi güzel güzel anlatacak ve sonunda o asık suratların gevşeyip güldüğünü göreceksiniz. Ürününü ve hizmetini en iyi şekilde sunmak, prezantasyon becerilerini geliştirmek isteyenlere...

Başarılısınız, dinamiksiniz, hırslısınız, ama eliniz bir iş yazışması için kaleme gittiğinde tutulup kalıyorsunuz. Nereden, nasıl başlayacağınızı bir türlü kestiremiyorsunuz. İşte Etkili İş Yazışmalarının 101 Yolu size müşterilerden tutun da, iş ilişkisi kurduğunuz diğer aktörlere kadar herkesle başarılı yazışmalar yürütmeyi adım adım gösteriyor. Üstelik sadece bulunduğunuz çevre ve ülkenin değil, hızla küreselleşen dünyanın ticari ilişki kuracağınız diğer coğrafyalarıyla da nasıl yazılı iletişim kuracağını

Başkalarının parası var, sizin onlara vereceğiniz parlak fikirleriniz. Peki bu fikirleri nasıl, ne zaman ve kimlere verebilirsiniz? Başarılı bir danışman olmanın yolları nedir? Bir fikri satmanın püf noktaları nelerdir? Bu soruların cevaplarını merak ediyorsanız, Başarılı Serbest Danışmanlığın 101 Yolu kitabı tam size göre. Hayatını iyi fikirler üreterek ve bu fikirleri doğru yerlere aktararak kazanmak isteyenlere... (Arka Kapak)

İş müzakerede biter. Her şeyiniz hazırdır, kozlarınız güçlüdür, ama iyi pazarlık etmezseniz tahmin edeceğinizden fazlasını kaybedebilirsiniz. Bu kitapta iş müzakerelerinde kilit önem taşıyan, sınanmış taktikleri ve tutumları göreceksiniz. Kimi zaman yumuşak, kimi zaman sert, çoğu zaman da tatlı-sert bir üslupla müzakereleri kendi lehinize sonuçlandırmanın püf noktalarını Etkili Müzakerenin 101 Yolu kitabında göreceksiniz. (Arka Kapak)

Örgütsel Öğrenme Öğrenmeyi Öğrenme Örgütsel Hafıza Sistem Düşüncesi Yaratıcılık Sinerji Rekabetçi Avantaj (Ön Kapak) Öğrenme ve sonucunda elde edilen bilgi, günümüzde kuruluşların sürekli değişen çevre şartlarında yaşamlarını sürdürebilmelerinin temel unsuru haline gelmeye başlamıştır. Bu çerçevede işletmecilik alanında yapılan çalışmalar, kuruluşların yönetim ve organizasyon anlayışındaki değişim dinamiklerini hızlandırarak, onları mükemmellikte yeni arayışlara sürüklemiştir. Yapılan çalışmalar,

Günümüzün rekabetçi iş dünyasında, işverenler seçim şansına sahip. Rekabetin yarattığı baskı düşünülürse, işverenleri etkilemek isteyenler açısından profesyonel bir imaj sahibi olmak artık bir zorunluluk. Oysa çoğumuzun bu konuda çok çaba sarfetmesi gerekiyor. Daha da önemlisi bir rehbere ihtiyacımız var. Etkileyici bir izlenim bırakmaya yönelik küçük ipuçlarıyla dolu bu kitap, birçok durumda karşınızdakini olumlu ya da olumsuz nasıl etkileyebileceğinizi de ayrıntılarıyla sunuyor. Basınla uğraşıp, topluluk

Evlerimize gündeliçiliğe gelen kadınları; Güllü, Hatice, Emine ya da Sultan Hanım"ları tanıyor muyuz? İşleri, kendileri ve bizler hakkında neler düşündüklerini, hayallerini, umutlarını ve umutsuzluklarını biliyor muyuz? Bize neden "abla" dediklerini, neden bizle bir tür "hayali akrabalık" ilişkisi içindeymiş gibi davrandıklarını, aslında bizim de bu "hayali akrabalığı", belki biraz da bir işveren stratejisi olarak, benimsediğimizi hiç sorguladık mı? ODTÜ Sosyoloji Bölümü öğretim üyeleri Dr. Sibel Kalaycıo

Bu değerli eser geleceğin yöneticileri, üniversite öğrencileri, modern çağın yönetici ve aday yöneticilerine ışık tutacak ve kütüphanemizde bulunması gereken bir el kitabı olarak yerini alacaktır. Yönetimin bir sanat olarak değerlendirildiği ve insan faktörünün tüm parametlerle ve interdisipliner anlayış içerisinde ele alındığı ve iletişim sürecinin, etkin ve verimli yönetim için gerekliliğinin vurgulandığı kitabın, geniş kitlelere hitap edeceğine ve bu alana yepyeni bir boyut getireceğine gönülden inanıyor

... Bu kitap bütün şiddetine ve çözümsüz görünümüne rağmen, bunalımı çözecek güçlerin demokrasi düzeni içinde varolduğu savındadır. Etkin çözümün demokrasi içinde olduğunu kanıtlamaya çalışmaktadır. Bu kitabı iktisat eğitimi görmemiş olanların anlayacakları bir dille yazmaya çalıştım. İktisadın temel ilkeleri sağduyu ile çelişmediğine göre, bir iktisatçı derdini iktisat eğitimi görmemiş olanlara anlatmakta güçlük çekmez.

Görev Tuzağı halihazırda ağır bir yük haline gelmiş görevlerin yerine getirilmeye çalışıldığı durumların kısır döngüsünden sorumlu ve ağırbaşlı bir çözümle çıkmamızı sağlayacak yolları göstermektedir. Bu çözümleri yerine getirebilmek için özgüven, temel bir gerekliliktir. Kitap, özgüveninizi ve kendinize inancınızı nasıl geliştirebileceğinizi, suçluluk duygusuyla engellenmeden kendi ihtiyaçlarınızla ilgilenecek güce nasıl sahip olacağınızı anlatmaktadır. Eğer öteki insanların mutluluğu size bağlıysa, durumu

Hurst bu kitabında, başarılı organizasyonların bile sistematik olarak felakete açık hale gelişlerini açıklamak için bir değişim modeli geliştiriyor: Organizasyon ekodöngüsü modelini, hem kendi yönetim ve danışmanlık deneyimlerinden kaynaklanan - Kalahari´nin avcı-toplayıcılarından Endüstri Devrimi´nin Quakerlarına, 3M ve Nike gibi bugünkü organizasyonlara kadar - öyküleriyle yaşama geçiriyor. İnsanların bir fırsattan yararlanmak için bir araya gelmesiyle doğan genç organizasyonlar, genellikle yenilek ve

"Yoshina ve Rangan stratejik ittifakların niçin küresel yönetimin ortaya çıktığı zamanki gelecek için stratejik bir yaklaşım olarak beklenebileceği konsunda pozitif, geleceğe yönelik bir mantık kümesi sunmaktadır. Bu kitap uluslararası yöneticinin temel okuma listesine önemli bir ilave olacaktır." - Peter Longarange, Uluslararası Yönetim Geliştirme Enstitüsü (IMD) Başkanı "Çok pratik örneklere dayanarak Yoshina ve Rangan işletmeler arasındaki işbirliği konusunda başarı için anahtar faktörleri derinliğine a