Bir Şeriatçının Mehdili Hayal Dünyası: Benim hayal dünyamın görüntüsü ile 2017 senesi şöyle boy gösteriyor: Bütün İslam alemindeki rejimler tarumar olmuş, hepsi halifelik sancağı altında tek devlet olmuşlar. (...) Kuran-ı Kerimin sosyal hayata bakan bütün emirleri eksiksiz tatbik ediliyor. El kesme cezası hırsızlığı, recm (taşlama) cezası zinayı kökten kaldırmış. Kadınlar zaruret olmadan sokağa çıkmıyor, çıkanlar da çarşaflarını, peçelerini edeple takıyorlar. Resim ve heykel diye bir şey yok. İnançsızlar s

İbni Teymiyye'nin bu risalesi, takva kavramı ve takva ehlinin nasıl olması gerektiği hususunda Kur'an ve hadise dayalı bir incelemedir. Teymiyye konuyu ortalama bir insanın anlayabileceği ve amel haline getirebileceği açıklıkta anlatmıştır. Ayrıca, insanın kalbine arız olan, hased, kin, aşk ve benzeri duyguları Kur'an ve hadise dayalı olarak ele almaktadır.

İbni Teymiyye genelde bütün İslam aleminde unutturulmaya çalışılmış, ülkemizde ise hemen hemen hiç tanınmamasına rağmen, hakkında rastgele sözler söylenmiş mücahit bir İslam alimidir. İslam dünyasında zaman zaman meydana gelen Kur' an' a ve Sünnet' e dönüş hareketlerinin oluşturduğu, canlı düşünce ve eylem ortamında İbni Teymiyye kendiliğinden gündeme gelmiştir. Kur' an' ın ve Sünnet' in sadık bir bendesi ve savunucusu olan İbni Teymiyye' nin elden ele dolaşan eserleri, bu canlı düşünce ve eylem ortamlarınd

İslam´ın yanlış tebliğ ve kötü temsille aydınlık çehresinin karartıldığı günümüzde, onun doğru anlatılmasına ve doğru anlaşılmasına her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulduğu kanaatini taşıyoruz. Bunu Allah´ın lütuf ve keremiyle başarabilirsek, insan fıtratına çok uygun olan, insanın dünya ve ahiret mutluluğunun anahtarı olan bu dine, ona sırt çevirenlerin bile hasretle koşacağına inancımız tamdır.

Arif Tekin, Kur'an'da Allah adlı yeni araştırmasında, Kur'an'dan hareket ederek yaratıcı-yaratılan ilişkisini ayetlerin-surelerin yanıtlarıyla çözümlerken soruları da çoğaltarak aydınlanmanın pencerelerini sonuna kadar açmaya çalışıyor.Arif Tekin, Kur'an'da Allah araştırmasıyla salt kitabın adını analiz etmiyor, aksine din bezirganlığıyla sömürünün azdığı günümüz dünyasının yapısını da çözümlüyor. Otuz sekiz bölümlük araştırmada, Allahın cinsiyetinden, sinirlenmesine; beddua edişinden, savaşa katılmasına; i

İnsanlığın bugün geldiği kötü noktadan çıkışı ancak İslama yönelmeyle olacaktır. Davet olmadan İslama yönelme, dolayısıyla İslamın hayata hakim olması da düşünülemez. İslamın insanlara günümüz ışığında öncelikle örnek bir yaşantı ve sonrasında söz ile tebliğ edilmesi gerekmektedir. İşte bu noktada meseleyi kavramış ehliyetli, liyakat sahibi, tebliğ ve davetçilere ihtiyaç vardır. Davetçiler öncelikle kendilerini bu konuda iyi bir şekilde yetiştirmelidir. Elinizdeki bu eser bu amaçla günümüz ışığında İslamı t

Alemlerin Rabbine sonsuz hamd-u senâlar ve Resulullah (s.a.v) Efendimize, temiz ehl-i beytine, ashâb-ı kirâma binlerce defa salât-u selâm olsun. Müslümanların bir araya gelip Allah için kaynaşabilmeleri, sağlam bir islami toplum oluşturabilmeleri için kardeşlik şuuruna ihtiyaçları vardır. Zira Allah-u Zulcelal bir ayet-i kerimede şöyle buyurmuştur; “Şüphesiz müminler kardeştir” Hucurat 10 Hz. Peygamber (s.a.v) de bir hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur; “Nefsimi kudret elinde tutan Allah’a yemin ederim

Asrımızda, dinimizle ilgili cevabı zihinlerde oturmamış pek çok soru ve bu cevapsız soruların kıskacında bocalayan, gelgitler yaşayan pek çok insan var. Bu eserle, insanımızın inancına musallat olmuş, kafaları karıştıran ve pratik hayatta yanlış anlaşılıp yanlış uygulanan hususlar soru cevap tarzında izah edilmiştir.

Ömer Nasuhi Bilmen İman Hakikatleri´nde “Müslümanlığın en temel esası, İslâm Akaidi´dir. Temiz ve hikmetle dolu İslam inançları ile ruhunu, vicdanını aydınlatmayı başaramamış bir kimsenin Allah katında makbul, hakiki, akıl ve hikmete uygun bir dine nail olması için İslam inanç sistemine ait meseleleri en azından ana hatlarıyla bilip tasdik etmesi gerekir.” diyerek konunun önemine dikkat çekiyor. İman Hakikatleri, büyük âlim Ömer Nasuhi Bilmen´in kaleminden süzülerek okuyucuyla buluşan bir akaid risalesi.

YAlan G. Jamieson'un 1400 yıllık bir tarihi çerçevede değerlendirdiği Hıristiyan-Müslüman çatışması, Muhammed'in ölümünden, Amerika'nın Irak çıkartmasına varan bir dizi gelişmeye tanıklık etmemizi sağlıyor. Yaşadığımız dünyanın politik dengesinin kayganlığına, inancın siyasi bağlam içinde gündeme yerleştiğine tanıklık eden günümüz insanı için kapsamlı bir başvuru kitabı İman ve Kılıç.

İbn-i Kayyim´in irfan ve duygu yüklü metodunun en belirgin özelliklerini taşıyan Tıbbü´l Kulub / Nefis Terbiyesi iç dünyasına yolculuk yapmak isteyenler için yerinde bir el kitabı olma özelliği taşıyor. Bir çok ibadet, yasak ve emirleri, insanların iç dünyasını esas alarak açıklayan kitabın bir özelliği de getirilen alternatif terbiye metodlarının Kur´an ve sünnetle olan güçlü bağlarıdır...

Varlıkların Duyu Organları İle Anlaşılanlardan İbaret Olduğunu Sananlar Duyu Organlarımızın Verileri Tabiatçılar Canlılar Meydana Gelişi Evrim Nedir ve İlk Evrimciler Madde ve Maddecilik Eğitim Kurbanları Evvelki Fasıllar Dışında Kalan İnkarcılar

Bu kitap, bir imansızlık buhranının kasıp kavurduğu yirminci asır münevverinin dramını dile getiriyor. Boşluklar içinde dönüp duran nesillerin, acı hikayesi var bu eserde. Okuduğumuz zaman kendi kendimizi görüyoruz sanki. Çepeçevre intihar guruplarıyla sarılmış bir insan, nereye gitse acısını dindirecek bir şey bulamıyor. Din, kalıplaşmış ve klişeleşmiş şekli yırtıp, öze inemeyen din adamlarının elinde yetişen nesillere ruh vermekten uzak. Dini takdim edenler, bilmiyorlar asıl O´nu. Kültür yuvaları ise, din

Bu risalenin birinci maksadında, insanın varlığının en küçük yapı taşı olan ene=benlik ikinci maksadında da kainattaki bütün varlıkların en küçük yapı taşı olan zerre (atom/partikül) birlikte ele alınmıştır.Her iki konuda da kainatın gizli sırları, yaratılış hikmeti farklı açılardan ele alınmış, burdan Allah'ın varlığına, birliğine ve güzel isimlerine birçok pencereler açılmıştır. Hakiki mahiyeti bilinmediğinde ene, kişinin sahip olmadığı bazı güzel meziyetleri kendinde var sanıp kendi kendini övmesine, nef

Kur´an´a göre inanma, sadece taklit yoluyla aktarılan veya mantıki olarak çıkarılan bir sonuç, bir görüş, kanaat, düşünce, kabul değildir. İnanma, dini anlamda iman objeleri olan Allah ve ahiret hayatına karşı duygusal yaşantı dediğimiz ahlaki varoluşsal bir durumdur.

Bir hukuk biliminden söz edilebilmesi, diğer bilgi alanlarında gerçekleşitirilecek bilimsel faaliyetlerde olduğu gibi, onun konusunu teşkil eden hukukun tanımlanmasını zorunlu kılmaktadır. Hukukun, son tahlilde, kendine özgü nitelikleri bulunan normlar bütününe indirgenebileceği kabul edilirse, hukuk normunun bir tanımı yapılmaksızın hukuk alanının kavranmasının mümkün olamayacağı da teslim edilmiş olur.

"Bilgi-inanç karşıtlığına felsefi söyleminde öteden beri yer veren V. Hacıkadiroğlu, insan dünyasına büyük ölçüde inaçların egemen olduğu kanısındadır. İnsanın özgürlüğü ve gücü, denetlenebilir, değişebilir, değiştirilebilir bilgilere dayanmalıdır." - Betül Çotuksöken-

İnsanın üzerinde düşündüğü egzistansiyel değer taşıyan ilk ve önemli konulardan biri de ölümden sonra hayat problemidir. Temelde sorgulayan ve merak eden doğasının bir gereği olarak insan, ´insan ölünce ne olur?´ sorusu üzerinde yoğunlaşan pek çok eskatolojik sorudan ne ödün vermiş, ne de geri durmuştur. Bu eserde, ölüm sonrası bireysel ruhun kimliğini yitirmeden, kendi olarak varlığını sürdürdüğünü öngören bir ölümden sonra hayat anlayışının; daha çok felsefe ve teolojinin ortaklaşa üzerinde durduğu ruhun

Mümin-Kâfir Vecdimin Penceresinden Bir Pırıltı Binbir Işık MÜMİN - KÂFİR: Diyalog tarzında kaleme alınan eserde, iman ve küfür kutuplarını temsilen Mümin ve Kâfir isimli iki hayali kişi, çeşitli konularda tartışır ve birbirilerine fikrî üstünlük kurmaya çalışır. Gerçekte ise Mümin, karşısında sadece soru sormaya, itiraza ve inkara memur Kâfir vasıtasiyle her inanmış insanın sahip olması gereken sâf iman ve fikir diyalektiğini temsil eden ve ortaya koyan ideal tipten bir örnektir. İnsan, İspat, Akıl,