Abdurrahman Altundağın hazırladığı Ramazan ve Teravih kitabında; Ramazan ayının, gece namazının ve teravih namazının faziletiyle beraber sahabelerin bunlarla ilgili uygulamaları anlatılıyor. Her yıl evlerimize bereketli bir misar gibi gelen Ramazanla beraber gönüller ferahlar, ruhlar yeniden canlanır. Ramazan ayına özel bir nale ibadet olan teravih, Peygamber Efendimizin (s.a.v) sünnetlerindendir. Ramazan ayının tadı; cemaatle kılınan teravih namazlarında, gece vakti kalkılan sahurlarda, ailece yapılan

Kalbini ağlattığın kuytulardan çıkıyorsun. Sevdalarına sağır şehirleri terk ediyorsun. Ümidinin kanatlarını kıran dar vakitlerden sıyrılıyorsun. Aşksız ve ışıksız sabahlara veda ediyorsun. Sızılarına merhem olmayan avuntulardan vazgeçiyorsun. Ne olursan ol, yine geldiyor sana Rabbin. Olduğun gibi kabul edildiğin yere varıyorsun. Seni başköşeye koyan göklü Söz'ün şehrine gidiyorsun. Secde secde alnına biriken hasretlerini kucaklamak için yürüyorsun. Ümit yağmurlarının kalbini ıslattığı iklime firar ediyorsun

Manastırlı İsmail Hakkı'nın eserinde bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesi anlatılmaktadır. Kadir gecesi insanların affedildigi bir gecedir içinde bulunan hikmetleri ve faziletleri ile hakkında başlı başına sûre bulunan nadir gecelerdendir. Ramazan ayının son on günü içerisinde olması kuvvetle muhtemel olan Kadir gecesi hakkında tarih boyunca çok sayıda eser kaleme alınmıştır. Manastırlı İsmail Hakkı Gönülleri Ferahlatan Kadir Gecesi adlı eserinde Kadir sûresinin tefsirini ve Kadir gecesinin aranmasını

Her insan manevi olarak dayanabileceği bir inanç sistemine sahip olmak, pozitif bilimle, akılla, çağdaş düşünce sistemleriyle içinden çıkamadığı meselelerin çözümünü bu inanç sisteminde bulmak ister. Bu duygu yapısı, en ilkel insanda olduğu gibi en çağdaş insanda da vardır. Resmi rakamlara göre, halkımızın tamamına yakını Müslüman, ancak Müslümanım diyenlerin birçoğunun dini bilgileri yüzeysel ve kulaktan dolma. Bu bilgileri genellikle hocalardan, vaizlerden, radyodan, TVden, yani başkalarından dinleyerek e

İslam toplumlarında Hızır oldukça yaygın, köklü ve etkili bir külttür. Öyle ki tarih boyunca çeşitli kültür ve inançlarda, insanlar tarafından bu ölçüde anılan ve kültürel uygulamalara bu kadar işlemiş bir kişiliğe çok az rastlanır. Halk inançlarında ab ı hayattan içerek ölümsüzlük mertebesine erişen Hızır, bütün ümit ve çarelerin tükendiği durumlarda yardıma çağırılan ve çağırıldığında mutlaka geleceğine inanılan semavi bir kurtarıcıdır. Kul sıkışmayınca Hızır yetişmez benzeri deyişler bu inanışın bir ifa

Doğum kontrolü, sezaryen, kürtaj gibi konular ülkemizin gündemini zaman zaman meşgul ediyor. Elinizdeki kitap, bu konuları bağımsız ele alarak veya başka etkenlerle olan ilişkisine bakarak sonuca varmanın farkını gösteriyor. Sosyal etkenlerin, psikolojik unsurların, ailevi ve İslami konuların etkisi altında konuya geniş bir açıdan bakmanın kalıcı ve doğru bir yaklaşım olacağını anlatıyor; aile hayatının yanı sıra, doğum kontrolünü, kürtajı ve sezaryeni de işleyip İslamî bir bakış açısıyla bilgilerinize, anl

Fetvalar, halkın aydın zümreye, en hususî hallerine kadar ve bütün samimiyetleriyle sordukları hayattan mes'eleleri ve onların İslâm esaslarına göre verdikleri aydınlatıcı cevapları ihtiva etmektedir. Bu bakımdan fetvalar, gerek tarih ve gerekse halk bilgisi tedkiklerinde, ihmâli mümkün olmayan kaynak durumundadırlar. Devrin hayatını aksettirmesi bakımından ise: O günün bir nevi nazarî mahkeme kararları olan ve vak'alarm da zikr olunduğu fetvalarda, her çeşit hâdisenin görüleceği şüphesizdir. Üstelik, İlâhi

Bu kitapta yüce dinimizin iman ve amele ait bazı esaslarını gördük; şimdi vicdanımıza danışalım, bunların içinde bizi teali ve terakkiden alıkoyacak, dünya ve ahiret saadetimize mani olacak bir şey var mıdır? Katiyyen yoktur. Bilakis, bizi gece gündüz çalıştıracak, yer yüzünde bütün dinlerin ve milletlerin fertlerinden daha kuvvetli, daha saygın ve daha adil yaşatacak bir dine mensubuz. Öyle ise bütün İslam alemindeki bu tedenni, bu kan, bu göz yaşı, bu kavgalar, bu aşağılanmalar nedir? Neden iflah olmuyoru

Nehc'ül Belâga, değerli âlim Seyyid Razi'nin, içinde Müminlerin Emiri Ali (a.s)'nin hutbelerinden, mektuplarından ve kısa sözlerinden seçmeleri topladığı ve bu isimle adlandırdığı bir kitaptır.

Hüseyin Okur bu eserde; Peygamber Efendimiz, Yüce Allah?ın (c.c) sevgilisi, Hz. Muhammed Mustafa?ya (s.a.v) verilen isimleri anlatıyor. O, âlemlere rahmet olarak gönderilen, peygamberlerin son halkası ve insanlığın efendisi, Allah katında yaratılmışların en şereflisidir. Yüce Allah?ın (c.c) ona vermiş olduğu nice güzel özellikler vardır ki onun yaptığı her hareket insanoğlu için bir örnek olmuştur. Bütün bir tarih ancak ve ancak onun sünnet-i seniyyesiyle huzura, refaha, saadete erişmiştir. Elinizdeki e

Türkiyede İslam ekonomisi üzerine yapılan çalışmaların sayısı henüz yeterli seviyeye ulaşmış değildir. Gerek diğer sistemlerle mukayeseli çalışmalar, gerek teorik tespitler ve gerekse pratik ihtiyaçlara yönelik çalışmalar, sayılara yanında muhteva olarak da henüz başlangıç denilebilecek bir aşamadadır. Bu nedenle İslam ekonomisi üzerinde daha çok çalışmaya ve bu konudaki araştırmacılara ihtiyaç vardır. Bu kitap, sekiz aynı çalışmadan oluşmuştur. Bu derleme, özellikle İslam Ekonomisi üzerinde araştırma yapac

Hadîs ilmiyle alakalı olarak geçmişten tevarüs ettiğimiz muazzam bir birikim vardır. Bu birikimle birlikte günümüzde de hadîsle alakalı tartışmalar her zaman ve her zeminde olabilmekte, pek çok soru sorulmaktadır. Düne baktığımızda konuyla alakalı "Hadîs Fetvaları" adıyla bir literatür bile oluşmuştur. Bugün de aynı ivmeyle hadîsle ilgili sorulara cevap verilmekte, bunun için kitaplar yazılmaktadır. Bu çalışma, karşılaştığımız ve sorulması muhtemel sorulara bir cevap arayışı neticesi ortaya çıkmış olup, h

Günümüzde İslam dini özünü muhafaza etmekle beraber, geçmiş milletlerin dünlerinin üzerine kümelenmiş aynı türden tozların (bidat ve hurafelerin) sıkıntısını çekmektedir. Şu kadar var ki İslam dininin özü (Kur'an-ı Keirm) diğer semavi şeriatların aksine kahriflerden korunmuştur. İslam dinini yeniden yapılandırmak için yapılacak ilk iş sonradan yapılan ilavelerden onu ayıklayıp temizlemektir. İslam dini bu beşeri kaynaklı ilavelerden temizlenmedikçe, ilahi dini ihya için atılacak hiçbir adım asla başarıya u

Müminlerin önündeki en büyük tehlike şirktir. Allaha eş koşmak, müminler üzerinde ortaya çıkan çok tehlikeli bir hastalıktır. Bu nedenle müminlerin dikkatinin bu soruna çekilmesi gerekiyor. Bu çalışmada şirk alanlarının farklı yönleri tespit edildi, hastalığın detaylı boyutları incelendi. Şirke zemin hazırlayan ahlak biçimleri ve tedavi yöntemleri açıklandı. Tüm çaba, müminlerin dikkatini bu soruna çekebilmeye matuftur. Çünkü şirk öyle salgın bir hastalık ki; zülüm, nifak, fısk, küfür gibi diğer hastalık ç

Hakiki var ve bir olan Allahü Teala'ya, yağmur damlalarının, gökteki yıldızların, ağaçlardaki yaprakların, sahralardaki kumların, yer ve gökteki atomların sayısınca hamd ü senalar olsun. Celal, büyüklük, azamet, yükseklik, mecd ve değer ona mahsustur. Celali'nin kemalinden hiçbir mahlukun tam manasıyla haberi yoktur. Hiç kimse O'nu hakkıyla bilemez, tanıyamaz. O'nu tanıyamadığını söylemek sıdıkların tanımasının sonudur. O'na hamd ü sena etmekte kusurlu olduğunu itiraf etmek, meleklerin ve peygamberlerin ham

Edeb Ya Hu! 1- Allah'a karşı edeb.. 2- Resulullah sallalahu aleyhi ve selleme karşı edeb.. 3- Kitabullah'a karşı edeb.. 4- Şer'-i şerife karşı edeb.. 5- Ümmet-i Muhammed'e karşı edeb.. 6- İnsanlığa karşı edeb...

Müslümanın ahlaki hayatı daima Allah korkusu, takva, doğruluk ve dürüstlükle dolu olacaktır. Müslüman, Allahın bir emaneti olduğu, kendisine verilen özgürlüğün gelişigüzel kullanılmaması gerektiği ve onu Allahın iradesine göre kullanmanın kendi yararına olacağı inancı ile yaşar. Bir gün sahibine dönmek ve bütün hayatından hesap vermek zorunda olacağını sürekli göz önünde tutacaktır. Hesaba çekilme anlayışı daima zihninde bulunacak ve asla dikkatsiz ve sorumsuz davranmayacaktır.

Yeraltında neler oluyor? - Yer altında ne var? - Hz. Peygamber kabirde olanları nasıl haber veriyor? - Kabir içine konulanı sıkar mı? - Kabir sıkmasından hiç kimse kurtulamaz mı? - Kabir sıkması mümine azap mıdır? - Kabir fitnesinden kimler kurtulacaktır? - Ruhlar ölümden sonra nerede olacaktır? - Müslümanların ruhları birbirleri ile buluşurlar mı? - Kabir azabının sebepleri nelerdir? - Kabir azabından kurtarıcı sebepler nelerdir? - Yaşayanlardan kabir nimetini veya azabını görenler varmıdır?

İslam Davetinin Esasları kitabı İslam dini ve onun mümtaz kurumları hakkında doyurucu bilgi içermekte ve ona muhatap olan mü'minlerin durumuna bir bütün olarak yaklaşmaktadır. Bu bakımdan eser; İslam dini nedir, müslüman kimdir, sorumlulukları nelerdir, İslam'ın oluşturduğu kurumlar ve işlevleri nelerdir? sorularına cevap teşkil etmektedir. Kitapta bu konu, Kendisine davet edilen İslam dini, Bu dine davet eden davetçi, İslam'a davet edilenler ve Sünnette sabit olan davet, vasıta ve üslupları olarak dörde