“Hile ve desisenin medeniyetle beraber ilerlediği bu asırda yaşayanlar, hayatta tanışıp görüştükleri kimselerin mizaç ve şahsiyetlerini kolaylıkla anlayabilmeleri için mutlaka bir ilm-i sima kitabını gözden geçirmelidirler. Bu ilim −yüzde elli nispetinde isabetle dahi olsa− insana, muhatabının maskesini indirmesine yardım eder.” Prof. Dr. Reiss “İnsanların eşkâlinden kişiliklerini okuyabilmek için evvela o insanların eşkâlini tespit etmenin usullerini bilmek lazımdır. İnsanların eşkâlini tespit etmek,

“Tanı konulmadan önceki süreçte elde edilen mesleki hünerler ve uzmanlaşma tanının konulmasına paralel olarak yitirilir ve yapılan işin kendisi damganın tecessümü hâline gelir. Antik Yunanistan’da bedene kazınan damga, kapitalist toplumsal formasyonda icra edilen işte cisimleşir ve çalışılan işteki konum damganın sabitleyicisi veya anımsatıcısı hâline gelir. Tanılı kişi işini her icra ettiğinde normallerden farklı olduğunu idrak eder ve damga üretim ilişkileri dolayımıyla süreklileşmiş olur (…) Öznenin

“Bu kitap ilişkilerinizde yaşadığınız güvensizlikleri anlamanıza ve iyileşmenize yardım edecek. Böylece diğer insanlarla ama daha da önemlisi, kendinizle daha sağlıklı ilişkiler kurabileceksiniz.” Öz Şefkat kitabının yazarı, DR. KRISTIN NEFF İlişkilerinizde kendinizi sıklıkla kıskançlık duyarken veya güvensiz hissederken mi buluyorsunuz? Sizin için önemli biri söz konusu olduğunda daima tetikte misiniz veya aşırı sahiplenici yanınız ortaya mı çıkıyor? İçten içe sevilmeye değer biri olmadığınızdan mı korkuyo

Ebeveynlerinizle çözemediğiniz sorunlarınız mı var? Çocukken duygusal ihtiyaçlarınız karşılanmadı mı? Hâlâ gizliden gizliye ebeveynlerinizin sevgisini ve onayını mı arzuluyorsunuz? Eğer öyleyse, bu kitap tam da size göre! Çocukluktaki duygusal ihmalin üstesinden gelen biri tarafından yazılan Ebeveynlerinden Alamadıklarını Kendine Ver, özellikle duygusal olarak olgunlaşmamış, eksik veya ulaşılamaz ebeveynlere sahip olanlar için rehber niteliği taşıyor. Ebeveynlerimizle olan ilişkimiz genellikl

Hatice Aktaş, Uyanış Seansları serisinin dördüncü kitabı olan Tevhid-İlahi Regresyon Öğretisi ile dünyaya tekâmül etmeye gelmiş insanın, bu uyanış ve aydınlanma yolculuğunda, hakikatin ve şifanın ışığını ararken adeta önünü aydınlatan bir fener, bir kılavuz olmaya devam ediyor. Ve bizlere Regresyon - Proregresyon - Boyutlar - Ruhun Tekâmülü - Yaşamlar Arası Şifa Çalışmalarını birikimlerini de katarak aktarıyor. Birer eğitim kitabı niteliğindeki tüm eserlerinde olduğu gibi bu kitapta da kendisinde bedenlenen

“21. YÜZYIL KIZININ HAYATTA KALMA KİTİ. KIZINIZA VEREBİLECEĞİNİZ EN İYİ HEDİYE.” –CAITLIN MORAN Ergenlik ve ardından gelen gençlik çağları fazlasıyla değişken, karmaşıklığıyla dillere destan bir dönem. Günümüz genç kadını geçmişe göre çok daha özgür ve çok daha fazla seçeneği olduğunun farkında. Buna karşılık, göğüslemek zorunda olduğu zorlukların ve kendisinden beklentilerin çıtası da bir o kadar yüksek. Peki bugünün genç kızı hayatının bu dönemiyle nasıl baş ediyor? Onu endişelendiren ne? Neleri değiştirm

Cinsel Kuram Üzerine Üç Deneme Kısa Özet 1850’lerde başlayıp, 1939’a dek süren uzun, bereketli yaşamında Freud, Dünya’ya önemli değerler katmıştır. Ünlü nörolog, psikanaliz biliminin kurucusu olarak kabul edilmektedir. Lisede Latince, Fransızca ve İngilizce öğrenirken kendi çabalarıyla İbranice, İspanyolca ve İtalyanca öğrendi. Başarılı, bilgiye aç bir öğrenciydi. Goethe`nin yapıtlarından etkilenerek tıp okumaya karar verdi. Yahudi bir aileden gelen Freud, üniversite yıllarında Yahudi düşmanlığıyla karş

Bir kuklaya uzun iplerinin ona özgürlük vermediğini söylemekti: Sınır. “İnsan hangi parçalardan oluşur? Bu parçalar nasıl bir araya gelir?” diye sorduğunda insan yerine bir arabadan (ya da bir uzay mekiğinden) bahsettiğini düşünmeye başlamıştım: Bir şeyi anlamak mı istiyorsun; hangi parçalardan ibaret olduğuna bak, demişti, sonra bu parçaları hareket ettiren enerjinin geldiği kaynağı bul, bu kaynağın uygun kanallara nasıl aktığına bak, işte o zaman o şeyi anlamaya başlarsın. Bak bu bir araba, parçaları şu

Anlamak zenginlik; anlaşılmak ise sonsuz servetti. Öksürme “eylemini” Derrida’nın “différance” kavramına hatta Hegel’in “diyalektik” olgusuna benzetirim. Öksürme eylemi; çoğunlukla da varlığım varoluş halinde şimdiye yayılırken duyduğum o yalnızlık hissinin verdiği amaçsız kuru öksürme eylemi çocukluktan beri hep ilgimi çekmiş, öksüre öksüre hem varlığın hem de birçok hastalığın iyileşebileceğini düşünmüşümdür, ne de olsa öksürme: her varlık için yoğunlaşmış bir hiçlik içeren ve “umutların açık yeşil psiko

İnsanın duygudaşlığını sorgulamak, onun insanlığını, kimliğini sorgulamaktır. Aynı zamanda insanın, aldığı bedensel ve ruhsal hasarın hangi derecesine kadar insanlığını korumaya devam edebildiğine dair bir sorundur. Primo Levi, “Bunlar da mı İnsan” başlıklı sarsıcı raporunda, Auschwitz’in insanlar tarafından düşünülmüş ve gerçekleştirilmiş olmasından utanç duyduğunu yazıyordu. Oysa bu, böyle bir utancın ne başlangıcıydı ne de sonu. Bu utanç Antik Çağ’daki çocuk katliamlarıyla başladı bugün de Güney Amerika

Elinizdeki bu kitap hayatı anlam izinde süregiden bireyin anlam kaynakları ve dinin bu süreçteki rolüne odaklanmaktadır. Dini yaşantının bireyin psikolojik sağlığına katkısını anlam kaynaklarını beslemesiyle gerçekleştiğini savunmaktadır. Anlam, din ve ruh sağlığına odaklanan ve ilahiyat ile psikoloji alanlarını birleştiren bu nitelikli çalışmanın her iki sahaya da kıymetli katkıları bulunmaktadır. Dr. Vural’ın titiz araştırmacı yönünün ve metodolojideki ustalıklarının örneklerini eserin sayfalarında izleme

Günümüzde mutluluk baskısı, hayatlarımızın seyrini ve yönünü belirleyen temel bir etkene dönüştü. Her fırsatta ve her alanda karşımıza çıkan pozitiflik salgınından sakınmak artık neredeyse mümkün değil. Mutluluk tali bir hedef veya slogan olmanın ötesinde, herkesin açıkça peşinde koştuğu bir ürün gibi görülüyor. Pozitif psikologlar, mutluluk uzmanları ve kişisel gelişim eğitmenlerinden oluşan yeni bir profesyoneller topluluğu, her fırsatta bireylere başarılı, sağlıklı ve iş

“Yalnız Kaldığınız İçin Zehirli Bir İnsanla İlişkiye Girmek, Susadığınız İçin Zehir İçmeye Benzer...” Zor Bir Çağda, Zor İnsanlarla İletişim Kurmak Pek De Kolay Değil. Kimi Zor Kişiliklere Uzak Durmak Kolay Olabilir; Ancak Kimileri Çok Yakınımızdadır, Belki Anne Babamız, Belki De Eşimizdir... Onlarda Bir Tutum Değişikliği Yaratmak İstiyorsak, Önce Kendimizde, Onlara Karşı Bir Tutum Değişikliğine Gitmemiz Gerekir... Ruh Sağlığınızı Ve Esenliğinizi Koruyabilmeniz İçin, Kurduğunuz İlişkilere Özellikle Özen G

İçdünyamız Dışarıdan Eklenen Parçalarla Örülür, Psikanaliz Örgünün Bozulduğu Yerin Peşine Düşer Ve Hikâye En Baştan Yeniden Yazılır. İçine Doğduğumuz Dünya, Yaşayacağımız Çevrenin Koşulları, Ebeveynlerimizin Geçmiş Deneyimleri Ve Bizi Büyütürken İçinde Bulundukları Ruh Hali, Nasıl Bir İnsan Olacağımızı Ve Nasıl Hayatlar Yaşayacağımızı Ne Kadar Belirleyebilir? Bu Kitapta, Bu Soruya Cevap Bulabileceğiniz Beş Vaka Öyküsü Yer Alıyor. İnsan Olma Serüvenimizin Ve İçdünyamızdaki Farklılıkların Nelerden Nasıl Etk

1874 yılında yayınlanan bu eser, Kimyager ve Bilim Gazetecisi Sir William Crookes'un (1832-1919) tartışmalı psişik güç araştırmalarını betimlemektedir. 1870'te Crookes, doğaüstü olaylarla ilgili araştırmalar yapmanın bilimin bir görevi olduğuna karar vermiş ve sonraki dört yıl boyunca D. D. Home, Kate Fox ve Florence Cook gibi ünlü medyumlar üzerinde deneyler yapmıştır. Bu ilginç çalışmalar, Crookes'un uzaktaki cisimlerin hareketlerine, vuruş seslerine, cisimlerin ağırlıklarındaki değişikliklere, insanların

Serge Lesourd Kardeşim, Şefkatli Düşmanım Margaret Rustin Kardeşleri Düşünmek Isée Bernateau Ayrılmazlar François Richard Arkaik Kardeşlik Maurice Corcos, Daniel Hurvy Freud ve Kardeşleri: Yas ve Yazgı - Kardeş Rekabeti Nesli Keskinöz Bilen Mavi Kırmızı: “Uçurtma Avcısı”ndan Pınar Arslantürk, Ece Naz Ermiş Kendisi Olarak Kardeş ya da Kardeşliğin Deliliği Gülfem Sezen Balçıkanlı Çocuk ve Ergende Spor Yoluyla Arkadaşlığın Geliştirilmesi Yavuz Erten Kohut’un İkizlik Kendiliknesnesi Üzerine Düşünceler Talat Par

İnsanlığın son yüzyılı dünya savaşları, diplomatik krizleri ve çevre felaketleriyle tüm dünya için zorlu bir dönemdi. Fakat bugün hiçbir şey geride kalmış değil: Hâlâ iklim krizi insanlığı tehdit ediyor, hâlâ dünyanın dört bir yanında savaşlar yaşanmaya devam ediyor, hâlâ milyonlarca insan sevdiklerini, evlerini ve ait oldukları kültürleri geride bırakıp kaçmak zorunda kalıyor. Ve elbette, bütün bunlar kitleler üzerinde ciddi sonuçları olan izler bırakıyor. Wellcome Ödüllü nörolog Suzanne O’Sullivan dünyayı

“Dünyanın en masum insanları narsistler” ifadesi ilk başta aykırı ve ilginç gelmiş olabilir. Farkındayım. Çoğu kişi narsistleri günah keçisi gibi lanse edip öne sürer. Eşiyle problemi olan, patronuyla problemi olan, amiriyle problemi olan, çocuklarıyla problemi olan muhatabını “narsist” diye yaftalıyor. Bu biraz da sorumluluktan kaçmak gibi bir şey. Ben onları yaftalamak yerine anlamaya ve anlamlandırmaya çalışıyorum. Onlar varlar ve her yerdeler. Çoğu zaman onlar da bunun farkında değiller, ne yazık k

Ödevlerini yaptığı için çocuklarınızı ödüllendirirseniz verecekleri karşılık genellikle ödevleri yapmak olacaktır. Peki motivasyon için en etkili yöntem bu mu? Hayır, diye cevaplıyor, geleneksel düşünce tarzına meydan okuyup bu yöntemin aslında performans üzerinde olumsuz etkisi olduğunu gösteren psikolog Edward L. Deci. İnsanları -okul¬da, işte ya da evde- motive etmenin en iyi yolu özerklik duygularını desteklemektir. Bir görevin neden önemli olduğunu açıklayıp sonra da görevi yerine getirmeleri için mümk

Sana yolu tarif ederim, hatta seni oraya kadar götürürüm fakat yolu yürümesi gereken sensin. Çabayı, cesareti, kararlılığı göstermesi gereken sensin. Hazırsan yola koyulalım... Çünkü yol senindir ve yürüyen haliyle sensindir. Bana düşen o yolda sana eşlik etmektir.” Patanjali "Kelimelerin kifayetsiz kaldığı yerde başlar" sanat terapi. Kişinin özündekini dışa vurduğu, öznel bir yöntem olarak karşımıza çıkar. Kendinize dair çıktığınız bu yolculukta sevgili Muzaffer Gülsüm