Gemäß der Natur« wollt ihr leben? O ihr edlen Stoiker, welche Betrügerei der Worte! Denkt euch ein Wesen, wie es die Natur ist, verschwenderisch ohne Maß, gleichgültig ohne Maß, ohne Absichten und Rücksichten, ohne Erbarmen und Gerechtigkeit, fruchtbar und öde und ungewiß zugleich, denkt euch die Indifferenz selbst als Macht - wie könntet ihr gemäß dieser Indifferenz leben? Leben - ist das nicht gerade ein Anders-sein-wollen, als diese Natur ist? Ist Leben nicht Abschätzen, Vorziehn, Ungerecht-sein, Begrenz

Montaigne'in, yirmi yıl süren bir çalışma sonucu hazırladığı Denemeler bu yazım türünün ilk örneğidir. Eser, yazarını da türün öncüsü konumuna getirir. Evrendeki her duygunun insan tabiatındaki etkisini irdeleyen düşünür, kitabını kendinden yola çıkarak hazırladığını söyler. Kitap Montaigne'i, Montaigne de kitabı geliştirir. Fransızca aslından çevrilen Denemeler'in bu edisyonunda, daha önce yapılan seçme çalışmaları dışında bir yöntem izlenerek, seçkiler olabildiğince konu öbekleri biçiminde sıralandı.

"Eine hastige Lektüre, die Uhr der Leihzeit läuft schnell, Aber eine bewegende Lektüre. Die Welt hat, merkwürdige Phantasmagorie, einen Schwerpunkt. Nicht ein Leben wird erzählt, das ist das Beglückende, sondern – und es klingt wie eine Sage – das Bild einer geistigen Provinz, in der Europas Elite wohnt, Immer wieder schimmert in sachlichen Exkursen über soziale, sexuelle und Jüdische Probleme die Wirklichkeit durch, aber wirklicher scheint die Welt des Geistes. Und daß er keiner der Solitären ist, der Unve

The First Men in the Moon by "the father of modern science fiction" H. G. Wells was originally published as a series in The Strand Magazine and later published in hardcover in 1901. The novel tells the story of two men, a destitute businessman and an eccentric scientist, as they set forth on a journey to the Moon. On the lunar surface, they encounter "A Modern Utopia": an extraterrestrial society formed by creatures they call "Selenites".

Heart of Darkness is a novel about one man's journey up the Congo River in order to meet an idealistic man of great abilities. A dystopian novel is characterized by a society that is undesirable or frightening, usually with dehumanization, totalitarian governments, and environmental disaster. The decline in society that is characteristic of a dystopia is found in Heart of Darkness as Marlow recounts his journey about trying to find the godlike Kurtz. It can then be noted that both of the characters' journey

Balzac'ın Özel Yaşamdan Sahneler dizisi içinde yer verdiği ve 1819-20 yıllarının Paris'inde geçen olayların anlatıldığı roman, ilk kez 1834-1835 yıllarında Revue de Paris gazetesinde yayımlanır. Balzac'ın birçok romanının mekânı Paris, katlanılması zor acıları daha da ağırlaştıran bir arka plandır. Goriot Baba'da, yoksul babalarını ölüme terk eden hayırsız kızları, kızlarına her şeyini feda eden, onlar için yaşayan bir babanın dramını okuruz. Acı dolu zamanlar yaşarken Goriot Baba'ya, başta hırslarını haya

Alfred Adler war ein österreichischer Arzt und Psychotherapeut. Er ist der Begründer der Individualpsychologie. Adler wollte eine lebensnahe Psychologie schaffen, die dem Menschen ermöglicht, seine Mitmenschen aus deren jeweils individuellen Lebensgeschichte heraus zu verstehen. Dieses Bändchen enthält die Beiträge von Alfred Adler aus dem Sammelband Heilen und Bilden, das von Alfred Adler und Carl Furtmüller im Jahr 1914 herausgegeben ist.

One of the most memorable of all boozing odysseys' -Times Higher Education Supplement 'It is an extraordinary work, boastful and denying by turns ... suspiciously protesting in its detestation of alcohol, but also wholeheartedly committed to the machismo of hard drinking.' -Brian Morton, The Times

Montaigne'in, yirmi yıl süren bir çalışma sonucu hazırladığı Denemeler bu yazım türünün ilk örneğidir. Eser, yazarını da türün öncüsü konumuna getirir. Evrendeki her duygunun insan tabiatındaki etkisini irdeleyen düşünür, kitabını kendinden yola çıkarak hazırladığını söyler. Kitap Montaigne'i, Montaigne de kitabı geliştirir. Fransızca aslından çevrilen Denemeler'in bu edisyonunda, daha önce yapılan seçme çalışmaları dışında bir yöntem izlenerek, seçkiler olabildiğince konu öbekleri biçiminde sıralandı.

The Mayor of Casterbridge might be Hardy's best novel, but Far from the Madding Crowd undoubtedly is the best-known one. Does it not appear on every compulsory reading list in high school? Has it not recently been turned into a film with the most dashing Flemish actor of the moment? Yet it is the charming and compelling female protagonist which has made this book as famous as it is. Young, beautiful and headstrong Bathsheba Everdene is romantically involved with three very different men, naturally leading t

Maksim Gorki'nin on iki kısa hikâyesini içeren Aşk Rüyası, kadınlardan çocuklara, işçilerden hastalara, düşkünlerden memurlara, âşıklardan katillere kadar birçok insanın hayatından kesitler sunarak bir toplum mozaiği oluşturuyor. Olaylar, hikâye kişilerinin bireysel deneyimleri gibi gözükse de büyük ölçekte, sosyal yapının dinamiklerine göndermeler içerir. Gorki, etkileyici tasvirlerini kullanarak yaptığı düzen eleştirisiyle farklı bir anlatı düzleminde meselelere eğilir. Hasan Âli Ediz'in Rusçadan dilimize

Köpek Kalbi, hem Rusya'da hem de Batı'da geçen yüzyılın sakıncalı kitaplarından. 1925'te yazılan, ülkesinde ancak 1987'de yayımlanabilen bu roman, 1917 Rus Devrimi'nin toplumsal sonuçlarına odaklanmış. Yer yer Frankenstein'ı andıran, gerçeküstü atmosferiyle kendisini bir distopyanın eşiğinde tutan bir kara mizah, Köpek Kalbi. Oldukça sağlam iplerle birçok metne bağlanan anlatısı, Rus bir doktorun elinden ortaya çıkan tehlikeli bir insan-hayvan türünün, insan doğası üzerinden burjuva ve proleterya görünümler

Çocukluk yıllarını birbirleriyle kavga ederek geçiren Sermet ve Macit, bu kavgaların tek sebebinin karşılıklı duydukları aşk ve kıskançlık yüzünden olduğunu gençlik yıllarının ilk zaman­larında anlarlar. Hüzünlü ve tutku dolu bu aşkı hayallerinde yaşayan iki genç, birbirlerine duygularını ifade ettikleri anda kavuşma ve hayatlarından vazgeçme arasındaki o ince sessiz­liğin karanlığında, Ferda-yı Garam endişeleriyle kaybolurlar. Mehmet Rauf, edebiyatımızda ilk psikolojik roman olma özel­liği taşıyan Eylül'de

Finishing Flatland, a novella published by British mathematician and teacher Edwin Abbott a good 20 years before Einstein's General Theory of Relativity and the growth of quantum mechanics, leaves the reader wondering what Abbott could possibly have known about these later figures and events. But the book's very existence underscores just how fundamental those 20th century ideas are. The entire premise of Flatland, in fact, is about shaking our perceptions of what we believe to be our own - and only - physi

David Copperfield, in full The Personal History of David Copperfield, novel by English writer Charles Dickens, published serially in 1849–50 and in book form in 1850. David Copperfield has always been among Dickens's most popular novels and was his own "favourite child." The work is semiautobiographical, and, although the title character differs from his creator in many ways, Dickens related early personal experiences that had meant much to him—his work in a factory, his schooling and reading, and (more cur

Görünüşüyle korku salan yaşlı bir denizci, gizlenme amacıyla, Jim Hawkins'in anne ve babasıyla işlettiği hana yerleşir. Hanın rutin seyri, denizcinin izinin bulunmasıyla değişir. Olaylar neticesinde, Jim'in eline tesadüfen geçen haritanın gizemi, birbirinden ilginç kişileri tek bir amaç etrafında birleştirir: Define Adası'na ulaşmak!Robert Louis Stevenson'ın, oğluyla birlikte hazırladığı bir haritadan esinlenmesiyle kaleme aldığı Define Adası, günümüz insanının zihnindeki "korsan" tasvirinin oluşmasına kayn

Oliver Twist, çocuk kitap kahramanları içerisinde belki de en bahtsızı. Küçük yaşta yetim kalan Oliver'ın zaten berbat geçen günleri bir soruyla alt üst olur. Artık sokaktan başka gidecek yeri yoktur. İyi kötü karnı doyan, başının üzerinde çatısı olan küçük Oliver kendisini bir polisiye maceranın ortasında bulur. Yoksulluğun zenginlerin ikiyüzlülüğüne dayandığını ve kötülüğün bulaşıcı olduğunu onun hayatını alt üst eden bu soruya bakarak bile anlamak mümkün: "Birazcık daha yemek alabilir miyim?"

Hayatı boyunca savaş ve kıyıma karşı duran Stefan Zweig'ın kısa öyküsü Mecburiyet'te kendi düşünce dünyası oya gibi işlenmiştir. Savaş sebebiyle İsviçre'ye sığınan Ressam Ferdinand'ın resmî evrakla askerlik için ülkesine çağrılması sanatçıyı inanç ikilemine sokar. Karısı Paula ile girdiği derin tartışmalar sayesinde; kutsiyet atfedilmiş bazı kavramların vicdanımızla dünya gerçekliği arasında sıkışıp kalmamıza sebep olduğunu fark ediyoruz. 1920'lerden bugüne değin çok az şeyin değiştiğini kabullenmeye "mecbu