Türkiye´nin AB´ye tam üyelik yolundaki politik ve akademik yoğun çabalarına ışık tutmayı asli hedef sayan yazarlarımız, Avrupa kurumlarının karar alma mekanizmaları ve işleyiş esaslarını, temel siyasete yön veren ekonomi ve para politikası ile zengin ve fakir üyeler arası dengenin garantörü bölgesel politikaları uluslararası ilişkiler bakış açısıyla mercek altına alıp AB´nin ortak tarım politikalarını pragmatik bir yaklaşımla incelediler. Örnek olmasını temenni ederek AB´nin ortak balıkçılık politikalarını

Dünyanın birkaç yerinde, kandaki tuzun ve sevişmenin tadını birbirine benzeten birkaç adam var... Onlara göre yeryüzünde yaşanmış ve yaşanacak birkaç serüvenin kimin tarafından ve nerede yaşandığı çok önemli değil; damakta bıraktığı tad ve kalpte hızla pompalanan kan... Bu kitapta, kahramanları ve anlattıkları birbirlerine benzemeyen üç öykü var. Öykülerin kahramanlarına hiç benzemeyen okuyucular, şimdi kendi deneyimlerini ve kafalarında kimi zaman bilinçdışı varolan serüvenleri hatırlayacaklar. Ve kitabın

Meher Baba yeni bir din tesis etmeye gelmedi. Bunlardan yeterince var derdi. Bireylerin görevi onun dinini kendi üzerlerinde pratik olarak çalışmak ve başkalarına hizmet yoluyla yaşamaktır -kendi görüşlerine uydurmak için başkalarını değiştirmek veya dönüştürmek değil Gelişim süresince her aşamanın olgunlaşması çeşitli farklı görüş noktalarıyla tanımlanmıştır ve bu yolda bazı anahtar adımların özellik ve zorlukları detaylı şekilde dikkate alınmıştır. Tanrı Konuşur ile ilişkin olarak kişi, dünyanın tüm büyü

Kitabın Birinci Bölümü´nde, dilin yıpratıcı gücüne karşı gövdenin dinginliği, kendi içinde tutarlığı; Kutsal Kitaplar´dan (Tevrat), mitolojiden güncelliğe ve güncellikten yine mitolojiye karşılıklı dönüşümlerin yoğun imgelerle anlatımı hemen göze çarpan, başat özelliklerden = Sarkar kız pencereden Mahalle sesiyle Memeleri sözlerinden masum * ya da Sodom´un Bir Ânı´ndan: Tutulmamış sözleri gösteriyordu bütün saatler Safra göllerinde yıkanırken güneş Kükürt yüzükler yağarken gökten Tarihsel g

1930larda Yunanistanı kaplamış olan ağır, korkunç, her şeyi ve herkesi sindirmeye ve silmeye çalışan faşist diktatörlük devrinde, çevrelerinde olup biten olayları algılamaya çalışan iki küçük kız çocuğuO iki kız çocuğu, belki de sizlersiniz Sinenler, sindirenler ve sindirenlerle birlikte olanlar Düşünenler, baş kaldırmaya çalışanlar Tümümüz varız o cehennemin içinde ve tümümüz bir şeyleri anlamaya çalışıyoruz Küçük bir kız çocuğu rüyası saflığında, güzelliğinde, eşsizliğinde bir kitap Gözlerinizde bir

Gaz lambasını kitaba iyice yaklaştırıp, kızıl kızıl parlamakta olan deri cildi açtı. Dokunuşuyla birlikte dağılacakmış gibi ellerinin arasında çatırdadı sayfalar. Biraz daha dikkatli bakınca parşömen yapraklarının bir çeşit tutkalla birbirlerine, daha sonra da cilde yapıştırılmış olduklarını fark etti. Oldukça eski görünen ilk parşömen yaprağı boştu. Özen göstermeye çalışarak ikinci sayfayı açtı Litchia. Karşısına itina gösterilerek hazırlandığı anlaşılan bir el yazısı çıktı. Sayfanın sağ üst köşesine t

“…Cumartesi gecesi bir barda tanışan erkek ve kadının, nefes kesici aşk öyküsüne karışan berbat bir cinayet… Emekliliğine merdiven dayamış kurt bir başkomiser, şeytan kadar tehlikeli bir kanun kaçağı, suça karışmış güzel bir kadın, yalnızca ‘karmaşık ve özel işler’e bakan sorunlu bir dedektif ve hayatı kendi arzularına göre modellemekte hiç zorluk çekmeyen bir tarikat şeyhi… Ölümcül günahların ardında gizlenen ayinlere açılan karanlık kapıdan geçtiğinizde, olağanüstü bir yer altı serüveninin tam kalbine,

Alki Zeis İkinci Dünya Savaşı?nda memleketi Alman işgali altında iken, kendisi genç bir lise öğrencisi olarak başlıyor hikayesine. Ondan sonra hikaye, kurtulmuş memleketindeki faşist rejime ve İngiliz baskılara başkaldırma sonucu, Yunan İç Savaşı?na sarkıyor. Korku, savaş ve tutukluluk yılları. Oradan da, tüm rüyaların gerçekleştiği o kusursuz belde ye gidebilmek için vize beklerken Roma?da geçen 2 yılın sonunda rüyanın gerçekleşmesi ile, kendisini Orta Asya stepinin ortasındaki Taşkent?te buluyor. Ve, Taşk

Her başlangıç için bir son adanır, Aynanın Diğer Tarafında. Mucize dilencilerinin rüyalarının gerçekliğinde başlayan sonda, söz sahibi olan kelimelerin izi sıçramıştır, yazılmış her satıra. Hakikatin dar kalıplara sıkıştığı anda yürüyen hayaller bulaşmıştır bu kez onların ellerine. Çıkış kimi zaman isyandadır, kimi zaman boşlukta… Onlar ki kahramanlarını kendileri yaratırlar! Şüpheyle örülmüş bir kesinliğin sunduğu macerada, büyünün ve gücün açtığı yaradan sızan kanın bıraktığı izlerde yanan yaprakların

“Düş’müş” şiir dizimizin yeni bir basamağı olarak yayınlarımız arasında yerini aldı… Kelimelerle oynayan ve onlara “hangi anlamını düşünmenizin daha doğru olacağına” bağlı olarak da yaklaşabileceğiniz bir tarzı var bu şiirlerin; ismi gibi hayat “düş” de olabilir “düşmüş” de… Şair’den dinlediğinizde ise müzikal bir ritme sahip olduklarını da fark ediyorsunuz… Birçoğu daha önce çeşitli dergilerde yayınlanmış veya oyunlarda kullanılmış; Şair biriktirmiş, şiirler yayılmış… Özel bir yaşam süzgecind

Şu Bizim Büyük Ülkemiz!.. Amerikada yetişmiş Türk kökenli bir gencin, küçük noktalardan hareketle, Amerikan toplumundaki çelişkileri irdeleyişini anlatıyor. Milyonlarca insanın hala Amerikan Rüyası olarak gördüğü bu devasa ülkenin, eğitim sisteminden tutun da Birleşmiş Milletlerde sergilediği tavra kadar pek çok konuyu, içeriden ve objektif bir gözle ele almış ve bunları cesurca kaleme dökmüş Her geçen gün bu kitapta ele alınan konuların sonuçlarıyla, tüm dünya insanlarının başının daha fazla derde girdiği,

Yaşamınızı daha fazla kontrol edebilmek; yaptıklarınız ile bunların sonuçlarının, sizin kendi seçimlerinizin ve yaşam hedeflerinizin, daha sistemli bir şekilde sonuca ulaşması için 1 Numaralı İlke’yi okuyun! Belirli kuralları uyguladıkça her geçen gün daha yaratıcı olduğunuzu hissedeceksiniz… Sağlık ve finansal yaşamınızı belirli bir düzene sokabilir, doğru bir duruş ile sizin de içerisinde yer aldığınız ve bu muhteşem diyebileceğimiz olaylar zincirinden oluşan yaşamınızın her alanında kullanabileceğiniz

Bu kitabı hemen alın. / Financial Times Robinson bir kez daha gerçeklerin kurguyu geride bıraktığını ispatlıyor. / The Times Jeffrey Robinson, haksız kazançların nasıl da görünürde yasal paraya çevrildiğini, neredeyse bir ders kitabı düzeneğinde anlatmış. / USA Today Yılda 200 ile 500 milyar dolar arasında parasal hacmi olan bir endüstriyle, kararlılıkla uğraşmaya razı olmayan hükümetlere ve bankalara kapsamlı bir suçlama Business Week Jeffrey Robinson her şeyi aydınlatıyor... Bir çok heyecanlı öy

Carpe diem-günü gün etme´nin, ucuz çıkarcılığın, basit kafa´nın, düşünmeme´nin geçer akçe olduğu bugün´ün yaşamında, ruhumuzu serinletecek tertemiz bir damla su.. - Dr. Kriton Dinçmen-

Sufi Öyküleri... Tanrı, insan, bilgelik, dürüstlük, şefkat, denge, ahlak, iyilik... Sufi Üstatları ya da İslamın Mistikleri ilk meydana çıktıkları 8. 9. asırlarda, bütün dünyaya şamil bir anahtar olarak ele aldıkları Kuran öğretisini yorumlamaya çalışarak çile fikrini yetiştirmişlerdir. İnsanın Tanrı´ya yönelişinde en büyük önemi vecd halinde dua etmede bulmuş iseler de derin öğretilerde ibret verici kısa öyküler ve de kıssaları da kullanmışlardır. (Arka Kapak´tan)

Çocukluğun tek hedefi başarı değildir! Çocukluk, öğrenmenin dışında tembel tembel dolaşılan, türlü türlü oyunlar oynanılan, saatlerce salıncakta sallanılan, deniz kıyısında kumdan kaleler yaparak eğlenilen zamanlardır. Bu kitapta çocuklar tüm bunların yanı sıra ellerinden gelenin en iyisini yapma tutkusunu paylaşıyor, kendilerini test etmeyi seviyor ve başarısız olmaktan ya da hata yapmaktan korkmuyorlar. Gösterdikleri gelişmelerle gurur druyuyor ve başarılarının sınırlarını sizinle paylaşmak istiyorlar..

1924-1925 döneminde Türkiye´de bulunan Sheridan, zamanını yalnız İstanbul-Tarabya´daki yalısında geçirmekle yetinmeyerek, Bursa, Ankara ve tüm Karadeniz kıyısındaki limanları da gezmiş ve izlenimlerini bu kitapta toplamış. Ancak Sade Türk Kahvesi, gezi veya anı kitabı olarak değil, gayet sivri bir dille, yer yer insafsız bir alaycılıkla yapılmış bir eleştiri olarak tanımlanabilir. Nitekim, 1925 yılında yazılmış olmasına rağmen, kitaptaki kimi sosyolojik ve politik saptamaların bugün bile geçerliliğini koruy

Belagat bir sanattır; ve maalesef pek azımız doğuştan hatiptir. Doğuştan hatip olamayabiliriz ama hitabet sanatını inceliklerini öğrenerek kendimizi geliştirmemiz mümkündür. Nitekim bazı insanlar hitap ettiği topluluğu etkilemeyi, uzmanı oldukları konularda kaydettikleri başarılarının yanı sıra hitabet sanatının püf noktalarını bilmelerine borçludur. Amerikan Ulusal Konuşmacılar Derneği (NSA) üyelerinden, Arnold Nick Carter´ ın etkili ve sağlıklı iletişim kurabilmek üzerine yazdığı bu kitap, ömrünün b

İslam-Türk ile Hristiyan-Bizans dünyaları arasında 600´lü yıllardan 1461 yılına kadar süren ve ekileri hala devam ettiği gibi daha da uzun süreceği anlaşılan uçurumların başlangıcı ve de temel nedeni olarak karşımıza çıkan dramatik olaylar zincirinin bilinmesi, sadece çok ilginç bir tarih serüvenini oluşturmayıp, yukarıda sözü edilen uçurumların bir gün yakınlaştırılabilmesi umudunun beslenmesi için de faydalı olacaktır...

Ramses´in görkemli günlerinden beş asır sonra, Mısır gerileyerek düşüş dönemine girmiştir. Kargaşanın, adaletsizliğin ve bozukluğun egemen olduğu İmparatorluk sonuna doğru gidiyordu. Bilge ve barış isteyen bir adam, bir Nübyeli, bu kaderi reddediyordu. Güneyden gelen Piankhy yani Kara Firavun kraliyetin bütünlüğünü yeniden sağlamayı düşlüyordu. Bunu başarmak içinse Kuzeyin büyük bir gücüyle karşılaşması gerekiyordu: Libyalı Prens Teknaft. (Arka Kapak)