Bir varoluşun tanıklığıdır yazmak. Bir yolculuğun izlerini anlatma isteği, karşıkonulamaz hale geldiğinde, mürekkep kağıtla buluşup sihrini konuşturur. Ve her anlatım bir parmak izi gibidir. Bu kitap, farklılıkları bir engel olarak görmeyen cesur yüreklerin, derinliğini kavrayabilecek güzel insanlar için yazılmıştır. Toplumsal bakış açılarından kopup, kişisel bakış açılarıyla bakmayı birlikte öğrenen, engellerin yalnız ve yalnız zihinlerde olduğunu bilen iki yüreğin yolculuğuna, yoldaş olabilenlere yazılmış

Hayatta ne kadar büyük hatalar yaparsanız yapın, kendinize geri kalan hayatınız için, yaşamak istediğiniz şeyler adına şans verin. Bunu kendine hep layık gör ve kararlı olmak için şu gelsin aklınıza “milyarlarca insan arasından annen , baban karşılaşmış ve sen doğmuşsun.” Zaten şanslısın. Birilerinden bir şeyler beklemene gerek yok. Mutlu ayrılmak için dünyadan, geleceğinin dizaynına bugünden başlayarak keyifle özen göster. Hiçbir zaman geç değildir. Doğal davranın. Bu doğallığınız karşısında şımaran ya da

Umutlar Yoklar varlar var olanlar Unuttular unutacaklar Yıllar yılları kovalayacak Acımasız ve yalnız Hayaller kuracaklar Bazen dağlarda bazen şehirde Kavuşmak bir uğraş Olacak onlar için Yapayalnız kalacaklar umutsuzca Sevgiyi arayacaklar ilgiyi Bitip gidecekler sonunda Gözyaşlarının içinde ağlayarak 

Koskoca dünyada, Beni mi buldun, Hep hüzün, hep hüzün, Bırak artık peşimi, Yaptın yapacağını, Bırak artık peşimi, Bırak artık peşimi.

Babama hitaben yazıp 2021 yılında kaleme aldığım duygu yüklü şiirlerimin ilk serisini sizlerle paylaşmaktan büyük bir mutluluk duyarım.

Yıllar sonra hayatını kendi istediği gibi yönetme cesaretini bulmuştu. Daha önce ailesi tarafından her zaman baskılanan varlığı, sonunda onda çığ gibi büyüdükçe, hayata karşı duruşu ve kararları yeni şekiller almaya başlayacak ve ailesi ile büyük bir çatışma içinde kalacaktı.Kahramanımız Esra; çok sonra fark ettiği okuma arzusu ile gecikmeli olarak girdiği üniversite sınavından dolayı ailesinin okumasına izin vermesi için büyük mücadele veriyordu. Evlenip çocuk sahibi olduğunda bile sönmeyen okuma arzusu ge

"Hissettiğim şeyin bir dirhemini, kor alevlerde yanıp tutuşan, küle dönmüş kaburgalarının içinde son atımını yapmak üzere olan bir kalbe enjekte edebilseydik eğer o kalp sonsuza kadar atabilecek kudreti kazanabilirdi."Melih Yavaş'ın bu psikolojik kısa romanı, insan ilişkilerindeki "güven" kavramının önemini, beklentiye girmenin ölümcül sonuçlarını, geçmişte yaşadığımız travmaların sebep olabileceği durumları gözler önüne seriyor. İçinde yaşadığımız kültürün ve çevresel faktörlerin hayatımıza etkisini de en

Zamanın ruhu, iyilerle kötülerin evrendeki dengelere nasıl etki ettiklerini, kutsal olan varlıkların bile güce olan tutkularını anlatırken sizleri, soluksuz bir yolculuğa çıkaracak.Angela, evrendeki tek saf ruh mu? Karanlığa mı yoksa aydınlığa mı hizmet etmeyi seçecek? Evrenin kaderi, nasıl olur da bir ruhun eline teslim edilir?Gudrun, neden zaman taşına hapsedildi?Mısır medeniyeti neden bir anda yok oldu? Mısır’ın teknolojisi nasıl işliyordu?Bu hikâye, “bilim kurgu tutkunlarını” ve “yenilikçi okuyucuları”

Tan, Türk diyarının sonsuzluğunda belirdiğinde her şey değişiyordu. Başta kimsenin tanımadığı Tan şimdi tüm Türk diyarının en bilinen kimselerinden biriydi. Yaptığı kahramanlıklar, Tanrıların yeryüzündeki habercisini dört yana duyurmuştu. Hayatı savaşın ve bilinmezliğin peşinden koşarak geçen Tan’ı bu sefer yine bir macera bekliyor. Ötüken’in bilinmez sırları onu gelip bulduğunda başlıyor yine seyahati. Ruh eşi ve karısı Ada’yla yaşadıkları onları zaman zaman uzaklaştırırken zaman zaman gerçek bir aile yapı

Sevgi, umut, güven, aşk ve korkunun öyküsü... Yalnız, bedbin, çaresiz ve aciz bir insanın öyküsü... Sevgisizliğin, güvensizliğin, umutsuzluğun öyküsü... Sustuklarımızın ve içimize attıklarımızın öyküsü... Kısaca 21. yüzyılın, modern ve bedbaht, insanının öyküsü.

"Kocaman parlak kanatlarıyla, güzel bir kelebeğe dönüşerek mis kokulu çiçekler arasında gezinmeliydi Rumeysa. Ama kozası demir parmaklıklardan oluşuyordu. Kırması, içinden çıkıp muhteşem renklerine bezenmesi imkansızla eş değerdi...""Bu gerçek yüzüne her vurduğunda aynı şiddetle irkiliyordu: 2 yaşında bir çocuğun mahalle arkadaşı olur, kreş arkadaşı olur, park arkadaşı olur. Oysa Rumeysa'nın "koğuş arkadaşı" vardı..."

Tema bakımından hayvan sevgisi, doğa sevgisi, aile sevgisi ve vatan sevgisine yer verdiğim bu şiir kitabında sizi eğlenceli şiirler bekliyor. Minik arkadaşlarıma ve içindeki çocuğu daima seven güzel insanlara selam olsun.İçimdeki çocuğa çok teşekkür ediyorum bana böyle eğlenceli şiirler yazdırdığı için.

İnancın bir insanın yaşamındaki yeri ve değerini gözler önüne serecek olan hikayemiz, erdemli olmak ve beşer hatalarının içinde kaybolsak da insan kalmak için yaşadığımız mücadeleyi anlatacak. Hikayemiz sayesinde insanların yüreklerine, zihinlerine ayna tutacağız

Günümüzde pek çok insan, Kutsal Kitap olan Kur'an'ı anlamak ve içerdikleri derin mesajları kavramak konusunda zorluk yaşamaktadır. İşte tam da bu noktada, yazar, Kur'an'ın esas mesajlarını anlamak ve modern zihinlere uygun bir biçimde sunmak için kaleme aldığı "Kur'an'ın Özeti-Kur'an Notlarım" adlı eseriyle karşımıza çıkıyor. Bu kitap, Kur'an'ı özündeki bilgileri ve manaları kaybetmeden, anlaşılır bir dil ve çağdaş bir bakış açısıyla özetleyerek sunmaktadır. Yazar, kendi deneyimleri, araştırmaları ve içsel

Kader, bu kelimeyi duyunca ne düşünüyoruz ya da ne hissediyoruz genellikle aklımıza dini terim olarak canlanır bu konuda bu fikirde olanlar çokta haksız değiller. İşte konuda tam da burada başlıyor 6 asır bu doğduğumuz topraklarda var olmuş 4 asırda dünyaya yön vermiş Osmanlı İmparatorluğu’nun kader oyunu. Bu belgesel tadındaki roman, Osmanlı İmparatorluğu’nun görkemli dönemlerinde geçen Osmanlı’nın kaderini değiştiren olayları heyecan dolu bir hikayeleri anlatır. “Osmanlı İmparatorluğu’nun Kader Oyunu”, ze

Yoruldum Bulanık Akan Yağmur Seliyim. Sevgili Ölüler, Çağırın, Yanınıza Geleyim. Yaşayamamaktan Yoruldum, Biraz Dinleneyim.

“Yıllardır görmediği bu ismi görmek bile, onu sarsmıştı. Bir yandan onu ne kadar özlediğini anlamış, adımlarını hızlandırmıştı. Bir müddet çantasını yere koyup mezarının yanı başına oturdu. Harfleri, mermer taşları, nemli toprağı uzunca inceledi. Öylece bakakaldı. Toprak, soğuk bir duvar gibi oradaydı. Keşke bir saniye de olsa, açıp bakabilseydi. Bir kez gözünün önüne getirebilseydi. Artık içinde onu yiyip bitiren suçluluk yerine, katıksız bir özlem duyuyordu. Ölüm, hiçbir zaman değişmeyecek bir ‘Hayır’ cev

Gül, kadın ve cariye... Kadın gül gibidir. "Gibi"si fazla. Kadın bir güldür. Yaprak yaprak açar kendini, açılmanın keyfine varınca. Gül gibi gizemlidir, her daim ortalarda görünmez. Gül gibi nazlıdır, öyle bir anda açmazken kendini. Onu açacak bir el, bir yürek, ikinci bir ruh lazımdır. Tıpkı bir cariye gibi. Gizemli, nazlı, kapalı. Şehvetli, kıvrak ve yumuşak. Öyle çığırtkanlık yapmaz meydanlarda. Sessizce ve zekice hareket eder. Modern dünyanın beklentisiyle, hislerinin arasında boğulan kadını kurtarmanın

İçimizdeki çocuğa şiir treniyle yolculuk etmeye ne dersin?Büyürken unuttuklarımızı, kaybettiklerimizi bıraktığı izlerden takip edip iyileştirmeye var mısın?Sonra sevgi ile elinden tutup An'a getirelim beraber.Kim bilir ne kadar özlemiştir seni.Kendini bekletme.

Bir iz bırakmayan aklı başında biri bir aklı olduğuna kimleri inandırabilirdi? Alemde ya aklı başında biri yoktu ya da vardı. Yoksa bir sorun da yoktu ama varsa bu defa alemi anlama çabasından yoksun olmalıydı ama kesin bir şey varsa aklın olduğu yerde geriye bırakılması gereken bir izin olduğuydu ve her aklı başında birinin tabiatında alemde bir iz bırakmak vardı… Belki de bir iz bırakmak güçtü ve bunu yapacak olan Cesur Görüşlü kimseler yok olacaklardı ama yine de o Cesur Görüşlüler hiçbir zaman böyle bir