Mobbinge maruz kalanların sessiz çığlıklarını duyurmak ve bu konuda farkındalık yaratmak amacıyla yazılmıştır. Okuyuculara, hem bilgi vermek hem de mobbinge karşı bir duruş sergilemek için bir rehber niteliğindedir. Mobbingin ne olduğunu, nasıl mücadele edileceğini ve mağdurların haklarını nasıl savunacaklarını öğrenmek isteyen herkes için vazgeçilmez bir kaynaktır.

Demokratik bir devlet düzeninin kurucu unsuru olan ifade özgürlüğü, en önde gelen insan haklarından biridir. Dolayısıyla ifade özgürlüğünün kullanılabilmesi için devletin yükümlülükleri bulunmaktadır. Bununla birlikte ifade özgürlüğü, mutlak haklar arasında yer almadığından, sınırsız bir biçimde kullanılamaz. Temel hak ve özgürlükler özel hukuk ilişkilerinde de geçerlidir. Bu sebeple ifade özgürlüğü iş ilişkisinde de önem taşımaktadır. İş ilişkisinin başlangıcında iş başvurusunda bulunan bir adaya işverenin

Bu çalışma, günümüzde oldukça yaygınlaşan ve görünen o ki yaygınlaşmaya da devam edecek olan uzaktan çalışma modelinin önemi ve bu çalışma biçiminde meydana gelebilecek iş kazası ve meslek hastalıklarının incelenmesi amacıyla kaleme alınmıştır. Çalışma, 4857 sayılı İş Kanunu uyarınca uzaktan çalışma bakımından işverenin hukuki sorumluluğu ile "işveren sorumluluk sigortası" bakımından uzaktan çalışma esnasında meydana gelen iş kazaları ve meslek hastalıkları bakımından işverenin sorumluluğunu inceleme konusu

İş Hukukunun süjelerinden biri olan işçinin çalışma süresi iş akdinin esaslı unsurlarından biridir. Türk İş Hukukunda işçi ve işveren arasındaki problemli durumlardan biri de çalışma süresidir. Çalışma süresi, tez konusu olarak oldukça fazla kullanılmıştır. Ele alacağımız kavramlar arasında, ‘‘çalışma süreleri, çalışma süresi türleri, fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma’’ kavramlarının hukukumuza giriş ve anlamları, işçi tarafından gerçekleştirilen ‘‘fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma’’ karşılı

Sanayi Devriminin ekonomik ve sosyal hayattaki etkisiyle kullanımı yaygınlaşan ve hukuki işlemlerde sıklıkla karşımıza çıkan genel işlem koşulları, işlemlerimizi birçok yönden kolaylaştırmaktadır. Ancak genel işlem koşullarının taraflar arasında güç dengesizliğine sebep olacak şekilde kullanılması sözleşmenin karşı tarafının korunması ve bu koşulların kullanımına yönelik yasal düzenleme yapılması ihtiyacını ortaya çıkarmıştır.Türk Borçlar Kanunu’nun 20-25. maddeleri arasında tanzim edilen genel işlem koşull

Teknolojideki gelişmeler akıllı telefon, bilgisayar ve internetin yaygınlaşmasını sağlamış, bu sayede her an her yerde "online" olabilme imkanı elde edilmiştir. Bu durum çalışma yaşamına da sirayet etmiş ve işçinin çalışma saatleri dışında da işe dair konularda ulaşılabilir kalmasına sebebiyet vermiştir. Bu durumun işçinin dinlenme ve özel yaşam hakkına müdahale ve hatta ihlal boyutuna erişmesi karşısında işçinin ulaşılabilir olmama hakkı tartışma konusu haline gelmiştir. Tartışmalara katkı sunmayı amaçlaya

Toplu iş sözleşmesinin süresi içinde çalışma koşulları değişebilmektedir. Toplu iş sözleşmesinin tarafları, sözleşmeyi yeni koşullara uygun hale getirebilmek için değişiklik yapma yetkisine sahiptir. Özellikle ekonomik gelişmeler değişikliklere sebep olmaktadır. Fakat toplu iş sözleşmesinin taraflarca değiştirilmesine yönelik mevzuatta detaylı düzenlemeler bulunmamaktadır. Dolayısıyla taraflarca yapılacak değişikliğin ne anlama geldiğinin, değişikliklerin hukuki sınırlarının ve sonuçlarının belirlenmesi ger

Günümüzde iş, işyerinin fiziksel sınırlarının dışına taşmıştır. Yoğunlaşan ve düzensizleşen çalışma koşulları, sağlıklı ve mutlu bir yaşam için işçinin iş-yaşam dengesinin kurulması gerekliliğini beraberinde getirmiştir. İşçinin mesleki yaşamı ile kişisel yaşamını bütünleştirebilmesi, mesleki yaşamının kişisel yaşam alanına taşmaması ve iş dışında bir yaşamının bulunmasına saygı duyulması işverenin işçiyi gözetme borcundan kaynaklanmaktadır. İş-yaşam dengesi, işçinin kişisel yaşamının, kişiliğinin ve ailesi

Başlık üzerine yazılı bir çok eser bulunmasına rağmen doktora tezi olarak yazılan tek eser olması, kapsamlı olarak mukayeseli bireysel iş hukukunda arabuluculuk konusunu ve Türk bireysel iş hukukundaki güncel yargı kararlarını ihtiva etmesi gibi nedenlerle diğer bu başlık üzerine yazılı eserlerden ayrılmaktadır. Arabuluculuk tarafların tarafsız bir üçüncü bir kişinin yardımı ile ihtilaflarını çözmeye yardımcı olması olarak tanımlanabilir. Türkiye'de özel hukuktan doğan ve tarafların üzerinde serbestçe tasar

Kitabımızın ilk basısının yayınlandığı Nisan 2020'den bu yana beşinci basıya ulaşmış olması çok memnuniyet vericidir. Kitaba gösterdikleri ilgi nedeniyle tüm okuyuculara teşekkürü borç biliriz.Kitap hakkında tarafımıza ulaştırılan görüşler her basıda daha da şevkle çalışmamızı sağlamaktadır. Başlangıçta ders kitabı olarak düşündüğümüz bu çalışma, olumlu görüşler çerçevesinde aynı zamanda uygulayıcıların da yararlanabileceği bir eser haline dönüştürüldü.Yargı kararı okumanın kişiyi çok geliştirdiği inancında

Tarihsel süreç içinde sanayi devrimi, küreselleşme gibi gelişmeler karşısında çalışma koşulları ağırlaşan işçiler, örgütlenmeleri halinde haklarını daha iyi koruyabilecekleri düşüncesi ile sendikalaşma hareketlerini başlatmıştır. Başlangıçta çeşitli baskılara maruz bırakılan sendikalaşma hareketleri zamanla yasal zemine kavuşmuş; çalışma bilincinin artmasıyla daha da güçlenmiştir. İşçiler, sendikaya üye olmanın yanı sıra sendikanın faaliyetlerine ve yönetimine katılma hakkına sahiptir. Demokratik örgütler o

“Özel eğitim hukuku yasal hakları başvuru süreci ve yöntemleri dilekçe örnekleri ile…” başlıklı bu kitap ailelere, bireylere, öğretmenlere, öğrencilere yönelik hazırlanmıştır. Bu kitapta her bir konu her bir kesime hitap edilerek anlayabileceği açıklıkta hazırlanmıştır. Bu alanda ailelere bir yol haritası, yollarını aydınlatan bir ışık, aradıkları soru ve sorunlarının cevaplarının hepsini bir arada bulabilecekleri bir kaynak, öğretmenlere bir rehber, üniversitelerde ilgili bölümlerde okutulacak yardımcı bir

Açılış Konuşması Prof. Dr. Muharrem ÖZEN Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gülsevil ALPAGUT İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku Derneği Başkanı Adem ALBAYRAK Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Başkanı İş İlişkisinin Kurulması, Hükümleri ve İşin Düzenlenmesi Prof. Dr. Gaye Burcu YILDIZ Genel Görüşme İş İlişkisinin Sona Ermesi ve Kıdem Tazminatı Prof. Dr. Kübra DOĞAN YENİSEY Genel Görüşme Toplu İş İlişkileri Doç. Dr. Yeliz BOZKURT GÜMRÜKÇÜOĞLU Genel Görüşme Sosyal Sig

Dijitalleşmenin çalışma hayatına girmesi ile atipik çalışma yöntemleri artış göstermiş, yeni çalışma türleri ve yöntemleri ortaya çıkmaya başlamıştır. İşin dijitalleşmesi, çalışma yöntemlerinin dijital teknolojiler aracılığıyla değiştirilmesi süreci ve bununla ilgili sonuçlar tanımlanırken, dijital çalışma, sadece dijital araçlarla çalışmanın mümkün olduğu çalışma biçimlerini tanımlamak için kullanılmaktadır. Dijital çalışma, tipik çalışma yöntemlerinden farklılık arz ettiği için, zaman, mekan, işçi tanımı,

Kadınlar, işgücünün vazgeçilmez bir parçası olarak çalışma hayatının her alanında yer almaktadır. Ancak, iş sağlığı ve güvenliği konularında karşılaştıkları özel zorluklar ve riskler sıklıkla göz ardı edilmektedir. Bu çalışmada kadın işçilerin iş sağlığı ve güvenliğine yönelik ulusal ve uluslararası hukuki düzenlemeler ve uygulamadan kaynaklanan sorunlar ayrıntılı olarak ele alınmıştır. Bununla birlikte başta iş yerlerindeki cinsiyet eşitsizliği ve yansımalarıyla başa çıkma olmak üzere, kadın işçilerin karş

İş sağlığı ve güvenliği, multidisipliner bir alandır. Yani, konunun sosyal (iş hukuku) boyutu yanında, sağlık (meslek hastalıkları) ve teknik (güvenlik ve iş kazaları) boyutu da bulunmaktadır. İş sağlığı ve güvenliği, görünüşte iş hukukunun bir alt dalı gibi algılansa da ondan daha kapsamlı bir disiplini ifade ediyor. Öyle ki, iş (çalışma) hukuku içerik itibariyle sadece işçi-işveren üzerinde yoğunlaşırken, iş sağlığı ve güvenliği işçiler yanında, kamu görevlileri ile çırak ve stajyerleri de kapsamaktadır.

İş kazaları ve meslek hastalıkları, ülkemizde her geçen gün daha çok üzerinde durulan ve en aza indirilmesi için gerekli önlemlerin alınmaya çalışıldığı bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır. Sosyal güvenlik reformu olarak adlandırılan ve 01/10/2008 yılında yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’ndan önce iş kazaları ve meslek hastalıkları sigorta kolu sadece hizmet akdine tabi olarak çalışanlar için geçerli iken bu tarihten sonra kapsam genişletilmiş ve kendi nam ve

Bu çalışmamız "Ortaklıklar (Şirketler) Hukuku" alanında (adi ortaklık, kollektif ve komandit ortaklık, ticaret ortaklıklarının yapısal değişiklikleri ile şirketler topluluğu, anonim ve limited ortaklık bakımından) karşılaşılması muhtemel ve uygulamada sorun teşkil edebilecek hususlar göz önünde bulundurularak hazırlanmış olay kurguları ile bu minvalde oluşturulmuş sorular ve tamamı çözümlü cevaplardan oluşmaktadır. Bilimsel bir çalışma ortaya koyma iradesi ve titizliği ile hazırlamaya gayret ettiğimiz Eseri