Dili bir, dini bir ve kültürleri bir olan kardeş Kırgız ve Türk Halklarının kökleri derin bir tarihe uzanmaktadır. Bağımsızlığımızı kazandıktan sonra Kırgızistan ve Türkiye arasında sıcak ilişkiler oluşturulup iki devlet, tek millet anlayışı çerçevesinde gelişmektedir. Bu bağlamda günümüzde kardeş Türkiye Cumhuriyeti topraklarında Kırgızlar üzerine yapılan araştırmaların çoğalması memnuniyet verici bir olaydır. Önceden bu tür eserlerin çoğunluğu ülkemizin siyasî, ekonomik ve coğrafî durumları ile ilgili ike

Hıristiyanlıkta aziz veya azize, yeryüzünde Tanrı'nın müjdesini, ihsanını, inayetini temsil ettikleri ve hayattakiler için Tanrı katında aracılıkta bulunabilecekleri, şefaat edebilecekleri inancıyla yüceltilen ve yetkili kilise organlarınca kutsal/aziz ilan edilen kişidir. Hıristiyanlıkta azizlerin, "Tanrı'nın kendisine ayırdığı kişiler" olduğu kabul edildiği gibi, ayrıca azizlerin, kiliseyi oluşturmak üzere "Tanrı'nın davet ettiği kişiler" olduğuna da inanılır. Hıristiyan cemaatinin azizleri, "Mesih İsa ta

Ahmet Yanar ve İmat Semin Bayatlı'nın ortaklaşa hazırladıkları Irak Türkmen Edebiyatında Çağdaş Hoyratçılar (Ankara/Kerkük, 2019) adlı bu çalışma, mahiyeti itibariyle hem bir şairler ansiklopedisi, hem de bir hoyrat seçkisidir. Irak Türklerinin edebiyat tarihinde yer alacak, bir boşluğu dolduracak çok önemli bir yapı taşıdır. Zira bu eserle biz, Irak Türklerinin her türlü zulme, baskıya, yokluğa yoksunluğa, mahrumiyete rağmen bilinçli bir millet olmanın gereğini yaparak kendi dillerine, kültürlerine, edebiy

Osmanlı Devleti’nin yıkılması ile aziz milletimizin yaşadığı coğrafyalar genelinde Türkiye Devleti’nin inşası için canla başla mücadele edilmiş ve nihayet kıymetli vatan topraklarımızda ülkemiz kurtarılıp kurulabilmiştir. Türk Milleti’nin bir ferdi olan tüm gençlerimiz tarafından tüm tarihsel sürecimizin okunması gerektiği kadar Milli Mücadele Dönemi sıkıntılarının ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin hangi zorlu şartlar altında kurulduğunun hakkıyla öğrenilmesi ve kıymetinin bilinmesi bir borç niteliğindedir

Common sense leadership is a key feature in reaching the wise leadership point. Common sense leader means a leader who, evaluates issues and subjects within reasonable limits, looks for the solution in the reasonable, listens to the society and political actors, establishes balancing elements in politics, determines the correct alternatives and political actors for resolving issues and can form consensus formulas among these alternatives. Devlet Bahçeli's leadership style presents the concept of common sens

“…Yüzyıllardan beri Türkiye’yi yönetenler çok şeyler düşünmüşlerdir fakat yalnız bir şey düşünmemişlerdir: Türkiye’yi! Bu düşüncesizlik yüzünden Türk Vatanının, Türk Milletinin uğradığı zararları ancak bir şekilde karşılayabiliriz. O da Türkiye’den başka bir şey düşünmemek!”Mustafa Kemal ATATÜRK-1924Kutadgu Bilig'ten:“… Dünyadaki en büyük zenginlik, özüyle sözüyle doğru olmaktır. Onu kazanmak istersen özünü, sözünü ve gönlünü temiz tut. Doğru hareket edenlerin hayatları çok güzel geçer. Kendine biri doğrul

Het boek 'Een leven, volledig toegewijd aan de publieke zaak' gaat over Devlet Bahçeli, zijn visie, politiek handelen en zijn impact op Turkije en zijn onderdanen. Wie anders kan in deze context dan ook het best benaderd worden voor verhelderende informatie dan Devlet Bahçeli die na de dood van de stichter van de beweging Alparslan Türkeş (1918-1997) de leiding heeft over de 'Idealistische Beweging' in Turkije. Het is tenslotte de 'Idealistische Beweging' of, met andere woorden, de 'Nationalistische Bewegin

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türk siyasetinde, inandırıcı liderliğin en önemli temsilcilerinden biridir. Bir siyasal liderin, ikna edici iletişim açısından belirleyici özelliği olan inandırıcılık, siyasal yaşamda temel bir vurgudur. Devlet Bahçeli'nin, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı olduğu, 1997 yılından itibaren, geçen 22 yıllık süre içinde, siyasal liderliğini tanımlayan inandırıcılık unsuru, Türk siyasetinde kendisi ile özdeşleşen bir liderlik modeli kurmuştur. Lider

Sadık Ercan; 1950 yılında Ankara'da dünyaya gelmiştir. İlkokul ve ortaokul eğitimini Ankara'da tamamlamıştır. 1967 yılında Kuleli Askeri Lisesinden, 1969 yılında Kara Harp Okulundan mezun olmuştur. 1980 yılında Kara harp akademisi bitirmiştir. Amerika'da İstihbarat ve Silahlı Kuvvetler Kurmay Koleji kurslarına katılmıştır. 1969 yılından itibaren Türk Silahlı Kuvvetlerinin çeşitli kademelerinde birlik komutanlığı ve karargah subaylığı görevlerinde bulunmuştur. 1994-1996 yılları arasında Kıbrıs'ta alay komuta

Türkiye'de millî bir şuurun oluşturulmasını hedefleyen, 1960'larda Aykut Edibali'nin öncülüğünde ortaya çıkmış, milliyetçi muhafazakâr bir toplumsal kadro hareketi olan Yeniden Milli Mücadele teşkilatı bu eserde tüm kurumlarıyla araştırılmaktadır. Yeniden Milli Mücadele (YMM) Hareketi ya da diğer adıyla Mücadele Birliği 18 Kasım 1967 yılında kurulmuştur. YMM Hareketi entelektüel yönü diğer sağ gruplara kıyasla çok daha ağır basan, kendini merkeze alan, milliyetçi-muhafazakâr ve aynı zamanda toplumsal bir ka

Kaliteli şiir yazmak, güzel şiir okumak herkes için söz konusu olamıyor. Bu çeşit eylemlerin gerçekleşmesi bir kabiliyetin varlığı ile mümkün. Böyle düşünmeyenlerin fikirlerine de itibar edilebilir. Çok çalışmak ve azmin zirvesinde dolaşmak yoluyla şiir dünyasında varlık gösterenlerin kimliklerine antolojilerde rastlayabiliyoruz. Temelde dile ve duyguya dayanan şiirin dünyasına girebilen kimseler, orada sürekli kalmanın yollarını da canlı tutma düşüncesi içinde olurlar. Şairlik vasfı dolayısıyla şairlik un

20. ve 21. yüzyıl, insanlık tarihinin en yoğun ve en hızlı dönüşümlerine tanıklık etmekte, tarihin akışı her geçen gün hızlanarak devinimini sürdürmektedir. Her iki yüzyılın başat temaları küresel savaşlar ve göçler olmuştur. Göçmenlerin ördükleri ulusaşırı ağların gücü, göçün bir güvenlik sorunu, göçmenlerin ise suçlular olarak algılanmasıyla zayıflamıştır. Göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti uluslararası göçü önemli bir güvenlik sorununa dönüştüren iki yasadışı faaliyettir. Göç endüstrisi, ekonomik menfa

Kütahya pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış kadim bir yerleşimdir. Germiyanoğulları'nın hüküm sürdüğü bu topraklar, Osmanlı şehzâdelerini yetiştirmiş, Anadolu Beylerbeyliğinin merkezi olarak bir devrin ekonomi ve kültür merkezlerinden olmuştur. Medeniyetlerin beşiği olan bu toprakların tekrar eski günlerine dönmesi ve yükselmesi adına kültürel ilerlemeye ihtiyaç duyulduğu açıktır. Bizler de on beş yıldan fazladır Osmanlı Arşivinden yararlanarak Kütahya ve ilçeleri hakkında yazmaya ve mevcut kültürel değ

Saadettin Yağmur Gömeç bir edebiyatçı olmayıp, aslında tarihçidir. Ancak Türk çocuklarına tarihlerini öğretme ve sevdirme hususunda roman ve hikâyelerin de önemli bir yeri olduğunu düşündüğünden zaman zaman bu tür denemeler yapmaktadır. Dolayısıyla Gök Maral'ın Peşinde adlı bu romanda hiçbir edebi iddiada bulunulmamaktadır. Eser tamamen tarihi hakikatler çerçevesinde, içerisine birtakım edebi unsur ve süslemeler katılarak kaleme alınmıştır.

Hayat ağacımın farklı mevsimlerinde, yaşanan, tanık olunan, Hayaller, yaşanmaması gerekirken yaşananlar, yaşanamayanlar, yarım kalmışlıklar erken gelmek, geç kalmak döngüsün-de sancılar. En önemlisi, insanın kendi içinde kendini yitirmesiydi. Sayısız iklim, her bölge ve mevsimden topladım kendimi. Ağır geldi yüreğime yüküm taştı. Kalem, kâğıda koştu. Yüreğimden dökülenler sizde kalanlar hâlâ bende. Acara'lı, Palavandishvili ve Khimshiashvili hanedanları mensubu Salihan...

Afganistan'ın jeostratejik ve jeopolitik durumu, Afganistan ile ilgili olan devletlerin yaklaşımı, kuruluş gerekçeleri ve siyasi tarihine değindiğimiz bu çalışmada; Türk adı, Türk adı ile anılan ve günümüzde varlığını devam ettiren toplumlar, Afganistan'da Türklerin tarihi gerçekliğini ortaya koyan kurmuş oldukları devletler ve hâkimiyet alanları, Kuzey Afganistan ya da Güney Türkistan gerçeği, Afganistan'da Türk olarak kendilerini ifade eden toplumlar ve Afganistan Türklerinin siyasal anlamda hak ve özgürl

Tarih ilmi ile haşır neşir olan her münevver bu ilmin olmazsa olmazının şâhitliklere dayalı olarak yazılması olduğunu bilmelidir. Üzerinde çalıştığımız eserin sahibi İbn Fazlullah el-Ömerî, bu durumun en tasdiki alâmetidir. Zira sultanlığın dîvân kâtiplerinden birisi ve kâtib-i sırrdı. Söz konusu özelliğini kullanarak bu dev eseri ortaya koymuştur. Ansiklopedi tarzı İslâm tarihçiliği yazımına hizmeti asla göz ardı edilmeyecek olan Mesâli-ku l-Ebsâr fî-Memâliki'l-Emsâr, dipsiz ama dalgalı bir devrin muhakeme