Bedenini bir dünya haritası gibi dizlerime Serip de yollar aradım yürümek için İçime çekmek için hava, koklamak için çiçek Ve bir kadın, yaşamı benimle bölüşecek Sevdiğim şeyleri sevecek, bir incir ağacından Damlayan süt dolarken memelerine Çocuklar doğuracak, kara gözleri Dünyaya bıkıp usanmadan sorular soran Kendiyle yüzleşmekten çekinmeyen, doğayla Ve insanla sonuna dek barışkın... Yüzünü ak bir kitap gibi ellerimde Açıp da umutlar aradım yaşama ilişkin Uçurumların yamacında kök salacak

Beni yanlış evlerde aradılar; süt dökmüş kedilerini kapısı dağların yamacında gereğimden fazla süren suskunluğun eşiğindeyim oysa. ... ayna, beni yanlış öptüler aslında. Sukuşu Karanlık ayetleri Devlet Beni yanlış öptüler aslında Tenimden akan deniz Kırmızı tüyün düşüşü Çamur şiir Sessiz rhapsody Yalnızlık cinayettir Her şey: oda kırbaç ayna

Ne cazip şey Yaşamak: Güneş`le güneş olmak Su`yla Su olup akmak. Maddeyi silkip atmak Karışmak tabiata. 1941 Bursa

Türk şiirinin asi çocuğu küçük İskender, isyana müsait bir temanın, aşkın anatomisini gözler önüne seriyor yaptığı bu seçkiyle... Aşk Şiirleri Kolonisi, aşkın aktığı yatağın, çeşitli şairlerin gözünden manzarası! Aşkın güneşine tutulanların, dahası sanrılarının peşine düşüp bu güneşi elleriyle tutanların binbir hali... Onlar ki kalplerine ışından hançerler sokup bu dizeleri yazdılar... Aşk kutbuna yönelmiş şiirlerin bu bağımsız kolonisi, antoloji uygarlığına kendi bayrağını dikiyor işte!

beni öldüreni seviyorum ki budur aşk usuldan yükleniyorum celladımı anlamadığı oğluydum Tanrı`nın suskunluk gömleği sırtımda yalnızlığını yürüdüm hep bir çarmıhın

Bugün su ve dolunayın ilk günü asri gül saatlerindeyim sular ve melekler içindeyim. Birazdan gözlerinin kristal tenine salar beni meleğim. Gitme, bütün şarkıların sonunda biriken ateşimle kal yansın sularda biriken tenim. Gitme, herkesin yeni bir düş için dolunaya durduğu gözlerden ölüme mühürlenmiş bir aşkın kokularını akıt ruhumun kıyılarına. Hoşçakal su güzeli meleğim.

İnsan bir okyanus koymalı bazen arasıra ayak izlerinin, sığınsa da kalbine gezerek ısıttığı karalar zalim kahramanı olmalı bütün renk edişlerin. Çok görülmüştür kartalın kıyıdan döndüğü kaplanın yırtıcı merakıyla denizden yüzgeri ettiği, ama bir kere olsun erkek dediğin bırakıp ardında ata mezarlarını uzak volkanların kaynayıp söndüğü adalara gitmeli, adını söylesin diye bir taşın içinden evini yakan ateş.

Her ölüm Rüyalara uyanmak belki De sanıldığı kadar uysal değil Hırçın bedevi çığlığıyla Hoyrat ölüyoruz! Ölelim Atlar huysuzlanmasın. Zan ile açılsın kalbimiz Kızılderili ağıtı Yaşadığımız ile sınansın kalbimiz Sevgilimin teni: çocuk Keder münzevileri Son ile kınansın kalbimiz Ölüler panayırı Hamamböcekleri Tırtıl ölümü Emanet Mırıldanma Ateşböcekleri

Mehmet Yaşın genç bir ozan ama, durağan olmayan kıpır kıpır zekâsı, sözü kullanma, işletme yeteneği güçlü. Hakkım teslim etmek gerekir ki usta bir ozan. -Gülten Akın Ara-yerde veya çoğul-yerde bulunmak, Mehmet Yaşm´m şiirlerinde öne çıkan bir tema... Dolaysız söyleyişleri ve farklı kaynaklarıyla dikkat çekiyor. -Orhan Koçak Mehmet Yaşm´m şiirlerini okuduğunuz zaman, Modern Kıbrıslı Şiiri´nin en önemli temsilcilerinden biriyle karşılaştığınızı anlarsınız. Şiirleri yanında, edebiyat incelemeleriyle de Kıbrı

Moğol'un rüyasına Kan içinde gömülür Yemyeşil kişneyerek Söyler son sözünü at: kuyruğumun kıllarını Kemençene tel diye ger Çalarsın kemençeni Özlersen beni eğer Ben yazıya razıyım Cinayet haberleri Geceleri bisküvi ve kan kokuyor bu şehir Ömrümüz tek seanstır Neden erkek bir faça İnfilak çiçekleri Nöbetçi eczane Bursa'da zaman Bahçedeki kazlar Salyangoz kabukları Bir süt tenceresiyim Ağlama Duvarı Telefon kulübesinde ağlayan çocuk Suskun seyyar Yağmur köpeği Yıkık kubbe Yağmurlu kadın Hıçkırınca dur ağacı